Antalya DTO Şube Başkanı Ahmet Çetin, Dalaman’da düzenlenen Konferansa Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Prof. Dr Mehmet Emin Birpınar, Muğla Valisi Esengül Civelek , Deniz Ticaret Odası Başkanı Tamer Kıran başta olmak üzere İMEAK DTO Başkan Yardımcıları Şadan Kaptanoğlu, Recep Düzgit ve çok sayıda Denizcilik sektör temsilcisinin de katıldığını belirterek, Akdeniz’in en temiz denizine sahip olduklarını ve eğer kollanmazsa ve korunmaz ise bu özelliğinin kısa süre içerisinde yitirmesinin de kaçınılmaz olduğunu söyledi. Çalıştay, Çevre cezaları mevcut durum ve değerlendirme , Muğla ili bütünleşik kıyı alan yönetimi plan çalışması ve durumu ve genel değerlendirmesi , Ulusal çevre seferberliği , sıfır atık başlıklı konularla konferans 3 grup halinde gerçekleşti.

Deniz Ticaret Odası üyeleri, ekmeğini denizden yiyorlar!
Ahmet Çetin yaptığı açıklamasında, “ Çalıştayda DTO Başkanımız sayın Tamer Kıran, gemi kaynaklı deniz kirliliğinde uygulanan cezalara dikkat çekti. Bizde bu konuda denizcilerimizi her daim uyarıyoruz. Denizlerin temiz tutulması, korunarak kullanılması, denizcilerin en önemli görevi. Deniz Ticaret Odası üyeleri, ekmeğini buradan yani denizden yiyorlar! Onun için ülkemizde 1994 yılında kurulan, TURMEPA Deniz Temiz Derneği’nin  kurucu ortağı. Deniz Ticaret Odası onun haricinde, mavi bayraklı uygulamaların, gemilerin günü birlik tur teknelerinin işletme izin belgelerinin verilmesi aşamasında ve denetimlerinde, Deniz Ticaret Odası üyeleri kurullarda görev alarak bu denetimlere katılıyorlar. Bunun yanı sıra özellikle katma değeri en yüksek  deniz turizmi alanından bir tanesi olan dalış turizmi için deniz temizliği ekstra önem arz etmekte. Bu nedenle özellikle dalış turizminin yoğun olduğu bölgelerde görüşün muhafaza edilebilmesi su altı florasının canlı tutulabilmesi için temizliği hat safhada önem taşımakta” dedi.
 

Denizlerin ana majör kirleticileri karasal kökenlidir!
Denizlerin ana kirleticilerinin başında karasal kökenli kirlilik geldiğini de dile getiren Ahmet Çetin, “  Bu ülkemizde de böyle dünyada da böyle.  Yüzde doksanlar civarında denizler ve okyanuslar karasal kökenli kirleticiler nedeniyle kirlenmekte. Kaldı ki, Antalya Körfezi de bir çok akarsuyun  çok kısa mesafede yüksek irtifalarda denize ulaştığı bir coğrafyada bulunuyor.  Akarsu etrafındaki arazilerin tarım ağırlıklı olması, tarımda son zamanlarda kullanılan kimyasal ürünlerin fazla olması, bunların boş kutu ve ambalajları maalesef akarsularla denize ulaşmasına neden oluyor.  Antalya sağanakların çok yoğun olduğu bir bölge. Antalya büyük şehir belediyesinin yaptığı yağmur suyu direnaj sistemi var ama bunlar şehrin bütün pisliğini denize getiriyor. Bu arada bazı biyolojik arıtma tesislerinde denizdeki şartları iyi karşılamadığı için de sıkıntılar yaşanıyor. Örneğin, Kemer’de olduğu gibi dünyanın en önemli su altı batıklarından olan ve dünya mirası koruma listesinde yer alan Paris batığında her geçen gün görüşün azaldığı görülmekte. Bu son derece üzücüdür” dedi.
 

Deniz süpürgesi Antalya bölgesinin çok önemli ihtiyacı!
Deniz Ticaret Odası olarak çevre konusunda hassasiyetlerini her zaman koruduklarını söyleyen Ahmet Çetin, “ Deniz Ticaret Odası olarak Büyükşehir Belediyesi ile yoğun bölgelerde, marinalarda ,bunun yanı sıra Kekova’da, Side’de, Adrasan’da Antalya büyük şehir belediyesiyle pis su alım tesisleri yapılmış vaziyette  teknelerin ürettikleri pis suların sisteme verilmesi ve bunun mavi kartla kaydedilerek kontrol altına alınması için tesisler kuruldu, bizde üyelerimizi bu yönde bilinçlendiriyoruz, uyarıyoruz bilgilendiriyoruz. Antalya’nın ihtiyaçları içerisinde Odamızın da hedefleri  içerisinde  deniz süpürgesi var.  Özellikle dünyanın en önemli plajı Konyaaltı ve Lara sahil bandında olması için çalışmalarımız var.  Günün belirli zamanında, yoğunlaşacak çeşitli atıklar rüzgarla akarsularla akıntıyla gelecek satıhta yüzen çöplerin toplanmasıyla denizimiz temiz tutacağız. Denizin üzeri kirliyse  deniz kirli imajını verir  bunu ortadan kaldıracak şekilde deniz süpürgesi Antalya bölgesinin çok önemli ihtiyacı olduğunu düşünüyoruz. Kaldı ki, deniz süpürgelerinin Aksu Kopak Köprüçayı gibi önemli çayların denize ulaştığı noktalarda ki ağızlarda karadan gelen atıkların bertaraf edilmesi maksadıyla kullanılabileceğini değerlendiriyoruz” dedi.
 

İleri boyutta kapasite kullanımı  oranları artık önem taşıyor!
Antalya’nın deniz suyu kalitesi çok yüksek, doğu Akdeniz’in en temiz denizine sahip, ancak eğer kollanmazsa ve korunmazsa bu özelliği kısa süre içerisinde yitirmesinin de  kaçınılmaz olduğunu da söyleyen Başkan Ahmet Çetin, “ Bunun için daha ileri boyutta kapasite kullanımı  oranları artık önem taşıyor. Koyların, plajların kaç tekne kaç kişi tarağından, bir gün içerisinde maksimum kullanılabileceği belirlenmesi de yakın gelecekte mutlaka gündeme alınması odamızın projeleri içerisinde olan konuların başında geliyor” diye konuştu.