1xbet betist supertotobet
Bugun...



Antalya Halkevi: Büyükşehir, sahil ihalesini iptal etmelidir!

Antalya Halkevi, Büyükşehir Belediyesi'nin Konyaaltı Sahili'nin Boğaçayı'ndan liman kısmına kadar olan bölümünü kapsayan kısmı ihaleye çıkarmasının ardından Konyaaltı Sahili'nde bir basın açıklaması gerçekleştirdi "Kıyılar kamuya aittir ve hiçbir şekilde ticarileştirilemez." diyerek ihalenin iptalini istedi.

facebook-paylas
Tarih: 19-06-2023 11:19

Antalya Halkevi: Büyükşehir, sahil ihalesini iptal etmelidir!

İşte o açıklama:

"Antalya Büyükşehir Belediyesi, Konyaaltı sahilinin Boğaçayı’ndan liman kısmına kadar olan bölümünü yap işlet devret modeli ile ihaleye çıkardı. En son 4 Mayıs’ta gerçekleşen ihaleye katılan olmadı. Başta Halkevleri olmak üzere, bütün kent savunucuların emeği olan bir mücadele hiçe sayılarak bu alanda mevcut CHP’li büyükşehir belediyesi tarafından ticarileştirilmeye çalışılmaktadır.

Menderes Türel’in marina projesine karşı mücadele
Konyaaltı Sahili’ndeki tesisleri yenilemek için yola çıkan zamanın AKP’li Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Boğaçayı’nın 750 metre içerisine kadar uzanan yapay bir göl yaparak marina haline getirmek istemişti. Bu projenin sahilin tümden yok olmasına yol açacak bir girişim olduğu, Konyaaltı sahilinin binlerce yıldır gelen seller sonucu dağlardan taşınan kum ve çakıl ile oluştuğu, yeni takviye kum ve çakıl gelmezse sahilin hızla daralacağı ve yok olacağı, bu sellerin engellenmemesi, bölgede sadece taşkın kontrolü yapılması gerektiği bilim insanlarınca söylendi, yazıldı. Ama bilimle değil rantla işi olan AKP’li Büyükşehir Belediyesi inadından vazgeçmedi. Halkevleri de içinde olmak üzere kent savunucularının etkin muhalefetiyle doğanın dengesini bozacak, sahili yok edecek bu vahşi fantezi engellendi. Türel’in kazdırdığı alan ise içinde kurbağaların vırakladığı, etrafa koku yayan bir su çukuru olarak kaldı. Bu haliyle bile sahile zarar verdi ve kazılmasından sonra geçen beş yıl içinde sahilde daralmalar meydana geldi.

Boğaçayı içine marina yapılması engellenmişti. Ancak içinde restoran, kafeterya, AVM ve otel bulunan 500 yat kapasiteli marina projesi, bu sefer de halkın kullandığı Boğaçay ve liman arasında kalan sahile yapılmak istenmişti. Kent savunucuları tarafından aylarca süren eylem ve protestolar gerçekleşmiş,  Halkevleri’nin çağrısıyla sahilin marina yapılmak istenen bölümüne toplanan yüzlerce Antalyalı kitlesel protesto eylemi düzenlemişti. Halkın tepkileri sonucunda, bir kilometrelik sahilin halka kapatılarak betonlaştırılıp marina yapılması engellenmişti. Böylece insanlık kazanmıştı. Çünkü bu sahil 500 tane zengin yatçının kullandığı yer olmadan, dünyanın her yerinden gelen insanlarca kullanılan bir yer olarak kalmaya devam etti.

Menderes Türel tarafından sahilin diğer bölümünde, yeni düzenleme olarak icra edilen proje ile sahildeki ticarileşme katlanmıştı. Beach Park’tan Boğaçayı’na kadar dokuz adet olan ticari işletme sayısı 21’e çıkarılırken, Beach Park içinde ise (çok sayıdaki dükkan hariç) 12 ticari plaj yapılmış, böylece toplam tesis sayısı 33’e ulaşmıştı. Oysa önceden 7 klometrelik sahil boyunca 24 işletme vardı.  

Türel’in yolu yol değil
CHP’li Büyükşehir Belediyesi tarafından açılan ihale ile kent savunucularının, Türel yönetimince yat limanı yapılmasını engellediği alan bugün ticarileştirilmek istenmektedir.

Muhittin Böcek yönetimince yapılan projede, Türel’in 33’e çıkardığı işletmelere 5 tane daha eklenip toplam plaj işletme sayısı 38 olarak planlanmaktadır. Halkın ücretsiz yararlandığı alanlar daralmakta, bir bardak çayın 20 TL’den başladığı işletmelerce işgal edilmektedir.

“Konyaaltı sahili halkın kullanımına kapatılıyor” diye yaptığımız itirazın özü budur. Paralı alanlar çoğaltılırken, parasız halka açık alanlar küçültülmektedir.

Yap-işlet devret gibi belediye cebinden para çıkmadan yaptırılması planlanan düzenleme, Menderes Türel’in dönemin parasıyla 254 milyon TL harcayıp yaptığı sonra da bir firmaya altın tepside sunduğu sahil düzenleme projesi ile karşılaştırıldığında ”masum” bir girişim olarak görülmektedir.

Hiç değilse belediyeden para çıkmıyor diye düşünülüyor. Ancak özü itibariyle bu, kamuya ait olması gerekenleri ticarileştiren aynı neo liberal bakışın ürünüdür.

AKP’li Menderes Türel tarafından yapılarak, Alkoçlar firmasına işletmesi için peşkeş çekilen Konyaaltı sahili bandındaki bütün işletmeler, kendilerine ihale şartnamesinde açık-gölgelik alan olarak tanınan haklarını dahi ihlal ederek, şartnamede sadece 6 m2 olarak verilen kapalı-büfe alanlarını kimileri 250 m2’ye kimileri 500 m2’ye kadar olan kapalı tesise çıkarmıştır. Öyle ki kimi işletmeler, yüzlerce kişiyi alabilecek sahnesi ve müzik tertibatı olan yerlere dönüşmüştür. Maalesef bu genişleme hepsi aynı tip olan yapılarla, son bir yıl içinde ve mevcut CHP’li belediye yönetiminin gözü önünde gerçekleşmiştir.

Bütün bunlar Büyükşehir belediye başkanı Muhittin Böcek yönetiminin gözü önünde yaşanırken, Boğaçayı’ndan limana kadar olan 1000 metre uzunluğundaki sahile, her biri 6 m2’lik büyüklükte 5 adet büfe yeri yapılacağı yazan ihale şartnamesi, Menderes Türel’in de yaptığı gibi ihaleyi KIYI KANUNUNUN UYGULANMASINA DAİR YÖNETMELİK’e uydurma çalışmasından başka bir şey ifade etmemektedir.

Talep ve görüşlerimiz
Kıyılar kamuya aittir ve hiçbir şekilde ticarileştirilemez.
İhale iptal edilmelidir.
Sahilin bu bölümünün nasıl kullanılacağına kent savunucuları, ilgili kurumlar ve halkla birlikte karar verilmelidir.
Sahilde ihale şartnamesine ve kıyı kanununa aykırı olarak inşa edilmiş bütün yapılar yıkılmalı, bu yapılara göz yuman sorumlular yargı önüne çıkarılmalıdır.
Söz konusu 1000 metrelik sahil bandı, çok düşük maliyetle belediye tarafından düzenlenebilir.
Bu alan belediye tarafından yönetilerek, alanın tamamı ücretsiz olarak halkın kullanımına açılmalıdır.

ANTALYA HALKEVİ"







Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER GÜNDEM Haberleri

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
HABER ARA
HABER ARŞİVİ
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
SON YORUMLANANLAR
YUKARI YUKARI