ATSO Başkanı Davut Çetin, “Türkiye ekonomisi, Merkez Bankası ve Ekonomi Yönetimi, milli paramızın bu serbest düşüşü karşısında bu kadar çaresiz olamaz. Merkez Bankası'nın enflasyon hedeflemesi etkisini kaybetmiştir; bekle-gör politikası veya küçük ölçekli önlemler beklentileri olumsuz etkilemekten başka bir sonuç sağlamamaktadır” dedi.

ATSO Başkanı Davut Çetin, konuyla ilgili şunları kaydetti;

“Türk Lirası'nın Dolar ve Euro başta olmak üzere yabancı paralar karşısında erimesi, cari açık, Fed faizi gibi etkenler dışında güvensizlik nedeniyle kendi kendini besleyen bir sürece dönüşmüştür. Dövizin nereye kadar tırmanacağı belirsizleşmiş, herhangi bir psikolojik sınır kalmamıştır.

Dövizdeki artışın döviz borcu olan, kira sözleşmesi döviz üzerinden yapılmış olan veya ithal girdi kullanan reel sektör işletmeleri için ne kadar büyük bir bedel ortaya çıkardığını ifade etmeye gerek yoktur.

Türkiye ekonomisi, Merkez Bankası ve Ekonomi Yönetimi, milli paramızın bu serbest düşüşü karşısında bu kadar çaresiz olamaz. Merkez Bankası'nın enflasyon hedeflemesi etkisini kaybetmiştir; bekle-gör politikası veya küçük ölçekli önlemler beklentileri olumsuz etkilemekten başka bir sonuç sağlamamaktadır.

Dövizdeki bu bitmeyen çıkışa rağmen hiç bir ciddi önlem açıklaması yapılmamıştır. Ekonomide çapa görevi görecek hedef ve politikaların daha fazla geciktirilmesini bekleyemeyiz. Enflasyonu, cari açığı ve kur artışını dizginleyecek bütçe disiplini programı, faiz artışı, döviz cinsinden tahvil ihracı, dış borç yapılandırması gibi bütün önlemler hemen ele alınmalı ve  Orta Vadeli Mali Plan bu tür acil önlemleri içerecek şekilde hemen açıklanmalıdır.

Ekonomide güven tesis edildiği ve yapısal reformlar kararlılıkla başlatıldığı takdirde Türkiye ekonomisi dinamizmini koruyacaktır. Aksi takdirde ekonomik ve sosyal maliyetin ağırlaşacağı açıktır. Bu konuda bütün siyasi partilerimizin uzlaşma içerisinde olmasını ve yapısal reformların yerel seçimler beklenmeden gündeme alınmasını önemle bekliyoruz.”dedi.