1998 yılında 30 yıllığına özelleştirilen limana tek bir kuruş yatırım yapılmadığını dile getiren Budak, “İktidarın Antalya Limanını Katar sevdası uğruna feda etmesine sessiz kalamayız. Çok açık bir biçimde Anayasaya aykırı olan bu kararın iptali için gereken her türlü yasal mücadeleyi vereceğiz. Antalya Limanı, Antalyalılarındır. Antalya Limanı; iktidarın Katar sevdasına kurban edilemez” dedi.

Kabul edilen Kanun Teklifi ile 2028 yılında işletme süresi bitecek Antalya Limanının işletme süresinin ihalesiz, pazarlık usulüyle 2047 yılına kadar uzatılacak olduğunu belirten Budak, şöyle konuştu: “Cumhurbaşkanı Erdoğan Ekim 2020’de Katar’a günü birlik bir ziyaret gerçekleştirdi. Ziyaretin üzerinden daha bir ay bile geçmeden Antalya Limanı’nın 2028’e kadar olan işletme hakkının Katarlı QInvestment adlı şirkete 140 milyon dolar değerle satıldığı haberleri kamuoyuna yansıdı.

Perşembenin gelişi Çarşambadan belliydi aslında. O satışın gerçekleştiği günlerde, Katarlı şirketin 8 yıllığına bu yatırımı yapmayacağını, burada mutlaka bir süre uzatımı olacağını Meclis kürsüsünde defalarca dile getirdik. Genel Kurulun son birleşiminde TBMM’de kabul edilen yasa teklifinin Antalya limanı için yapıldığı çok açık. Bu yasa, sayesinde Katarlı firma ihalesiz bir biçimde Antalya Limanını 19 yıl daha işletme hakkını elde edecek. 

“ANTALYA LİMANIN GENİŞLEMESİ FELAKET OLUR”
Zaten Antalya limanında yıllardır uygulanan fahiş fiyatlar nedeniyle Antalyalı iş insanları Mersin ve İzmir limanlarına yönelmek zorunda kaldıkları için kent ekonomisi zarar görüyordu. Bu durumu Rekabet Kurumu da Antalya limanına fahiş elleçleme fiyatları nedeniyle 12 milyon 145 bin lira idari para cezası keserek tescil etti. Şimdi Katarlı şirket limanda nasıl bir ücret politikası uygulayacak bilmiyoruz. Muhtemelen limanın genişletilmesi için Mersin Limanındakine benzer bir süreç Antalya için de gündeme gelecek. Limanın genişletilmesinin Antalya’nın kıyı şeridine çok büyük zararlar vermesi kaçınılmaz.”