Tweet |
Sadece bugün değil tarihte de sedir odununun önemli bir ticaret metası olduğunu vurgulayan Budak, “O kadar ki eski çağlarda devletler zenginliklerini ve güçlerini sedir ormanlarından alırlardı. Gılgamış Destanına konu olan savaşlar bile sedir ormanlarına sahip olmak için yapılmıştır” hatırlatmasını yaptı. Konuyla ilgili TBMM Başkanlığına Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin yanıtlaması istemiyle bir soru önergesi veren Budak, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Sedir ağaçlarının dünyadaki ender yetişme bölgelerinden birisi olan Antalya, Türkiye’deki en yaşlı sedir ağaçlarına da ev sahipliği yapmaktadır. O kadar ki bu anıt ağaçların yaşlarının 500 ile 2 bin yıl arasında değiştiği bilim insanları tarafından belirtilmektedir. Örneğin Toros sediri dünya üzerinde doğal yayılışını Lübnan’da ve Türkiye’de yapmaktadır. Ancak bugün bayrağının simgesi sedir olan Lübnan’daki sedir ormanlarının bile tamamına yakını yok olmuş durumdadır. Durum böyleyken, Antalya İbradı’da, mermer ocaklarının faaliyete geçmesi için asırlık sedir ağaçlarının kesilmesi sadece toprağa, suya değil Akdeniz’in doğal anıtları sedirlere de açık bir ihanettir.”
Budak, önergede şu sorulara yer verdi:
“Antalya ilinde kaç sedir ağacı koruma altına alınmıştır? Antalya ilindeki sedir ağacı ormanlarının büyüklüğü ne kadardır? Koruma altına alınan sedir ağaçları hangi bölgelerde bulunmaktadır? 2015 yılında başlatılıp 2019’a kadar devam edecek olan Sedir Ormanları Rehabilitasyon Eylem Planının sonuçları nelerdir? Koruma altına alınan sedir ağaçlarının bulunduğu bölgelerde faaliyet gösteren mermer ocağı işletmeleri var mıdır? İbradı’da açılması planlanan mermer ocakları için sedir ağaçlarının kesileceği doğru mudur? Doğruysa ne kadar sedir ağacı kesilecektir? Bakanlığınız tarafından bu kesimlere onay verilmiş midir? Çevre ve sedir ağaçlarının uğrayacağı zarar nasıl tazmin edilecektir?”