1xbet betist supertotobet
osmaniye escort
Bugun...


Prof. Dr. Ümit Özdağ, Dostlar Platformu'na konuk oldu
Tarih: 18-11-2019 10:46:22 Güncelleme: 18-11-2019 18:06:22 + -


İYİ Parti İstanbul Milletvekili, 21 Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ Dostlar Platformu toplantısına konuk oldu.

facebook-paylas
Tarih: 18-11-2019 10:46

Prof. Dr. Ümit Özdağ, Dostlar Platformu'na konuk oldu

İYİ Parti İstanbul Milletvekili ve 21 Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ; iktidara geldiklerinde ilk işlerinin Suriyelileri memleketlerine göndermek olacağını belirterek, Devletin her alanda kilitlendiğini dile getirip ‘Saray Rejimi ile Devlet yönetilemez’ dedi. Özdağ Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Atatürk’e saygısızlığı ısrarla sürdürdüğünü, Ateizm Propagandası yaparak Müslümanları bölmek istediği iddiasında bulundu. Prof. Özdağ , Çağı yakalamak için tek çözümün yeniden parlamenter sistem olduğunu dile getirdi.

Antalya Dostlar Platformuna beraberinde Antalya Milletvekili Hasan Subaşı ile 21 Yüzyıl Türkiye Enstitüsü yönetim Kurulu üyeleri Selda Ecer ve Av. Onur Şahin’le birlikte katılan Prof. Dr. Ümit Özdağ, ‘Başkanlık Sisteminin kaçınılmaz Çöküşü’ başlıklı bir sunum yaptı. Türkiye’nin yolsuzluk, israf ve üretimsizlikten önce yaşamakta olduğu en önemli krizin Suriyeli Sığınmacılar olduğuna dikkat çeken Ümit Özdağ, ‘Sorunun tek çözümü vardır. Suriyeliler geldikleri gibi memleketlerine geri dönmelidir. Çünkü iç savaş sona erdi. Suriye yeniden yapılanıyor’ dedi.

Türkiye’de halen 6,7 milyon Suriyelinin yaşadığını belirten Ümit Özdağ; ‘Devletin kayıtlarında 3,8 milyon Suriyeli var. 150 bin de TC vatandaşı olan Suriyeli. Bu rakamlar gösteriyor ki 1,5 milyon Suriyeli kaçak yaşıyor. Türkiye’yi bölmek için çalışanlar Alevi-Sünni kavgası çıkaramadı, Türk-Kürt kavgasını da beceremediler. Şimdi Arapları ülkeye getirerek iç savaş sevdasına girdiler. Türkiye’de kadınlarımızın doğurganlık oranı 1,7 iken Suriyeli kadınlarda bu rakam 5,3. Kilis’de Suriyeli Sayısı Türkleri geçti. Kilis Ticaret Odası Başkanı yakında bizi Suriyeli başkan temsil edecek diyor. Kavga çıkarıyorlar, öldürüyorlar. Her konuda ayrıcalıkları var. Bugüne kadar 40 milyar doların üzerinde para harcamışız.’ diye konuştu.

Geldikleri gibi gidecekler
Prof. Dr. Ümit Özdağ, Türkiye’nin bu krizi ortadan kaldıracak gücü kalmadığını dile getirerek, şunları söyledi: ‘Suriyeliler için şimdi tampon bölgede konutlar yapmayı ve 2 milyon Suriyeli geri götürmeyi planlıyorlar. Suriye’de kontrolümüzde olan 120 kilometre uzunluğundaki bölgeye 2 milyon insanı sığdıramazsınız. Türkiye’de 25 yılın üzerinde bu devlete hizmet ederek, emekli maaşı ile geçinemeyenlerin evi yokken, sen Suriyelilere kendi toprağında kimin parası ile ev yapacaksın?’

Özdağ; iktidara geldiklerinde ilk işlerinin Suriyelileri geri göndermek olacağını dile getirerek, ‘Zorla da olsa bunu gerçekleştireceğiz. Kimsenin kuşkusu olmasın’ diye konuştu. Halen Türkiye Günümüz Türkiyesi’nin gündemindeki konularla ilgili görüşlerini de açıklayan Özdağ, Saray Rejimi olarak adlandırdığı Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin aksayan yönlerine dikkat çekerek şöyle dedi:

‘Bakanlığı tanımaktan çok uzak bakan yardımcıları var. Bakanla bakanlık birbirinden kopmuş durumda, ya da saraydan birileri arayıp ‘siz orada ne yapıyorsunuz’ diye soracak olursa Bakanlıkta zaten hassas dengeler üzerinde yürüyen işler bir anda duruyor’ Eskiden halkın taleplerinin milletvekilleri aracılığı ile bakanlara, bakanlardan da hükümete yansıdığını hatırlatan Özdağ; ‘Artık bakanların parlamento ile en ufak bir ilişkisi kalmadı. Milletvekilleri ile ilişkisi yok. Bırakın muhalefet milletvekillerini, iktidar milletvekillerine bile dönüp bakmıyorlar. Liyakat ilkesi tamamen terkedilmiş durumda’

Bürokrasiyi cemaatler paylaştı
Devlet bürokrasisinin cemaatler ve tarikatlar arasında paylaştırıldığı bir dönem yaşadıklarını dile getiren Prof. Dr. Ümit Özdağ, konuşmasını şöyle sürdürdü:

‘Tabi böylece bürokrasinin temel ilkesi olan akılcılık ilkesi de ortadan kalkmış durumda devlet çalışmıyor. Devlet kilitlenmiş durumda. Bu bir devlet krizi ne kadar sürer. Bu saray rejimi sürdüğü sürece bu devlet krizi de devam eder. Bu yöntemle devlet yönetilemez durumda’ Erdoğan’ın siyaset üslubu toplumu ayrıştırdı


Ülkenin yaşamakta olduğu ikinci büyük krizin milli birlik krizi olduğuna dikkat çeken Özdağ, bu konuda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı eleştirerek; şöyle dedi:

‘Erdoğan’ın siyaset üslubu kontrollü gerilim, düşmanlaştırma şeklinde aşamalardan geçti. Kontrollü gerilim siyasette meşru bir yönetim şekli. Bunu birçok siyasetçi yapar. Ancak çok uzun süre devam ettirildiğinde toplumda ciddi ayrışmalar başlar… 2009 senesinden itibaren Türk toplumu güçlü ayrışma ve kamplaşma sinyalleri vermeye başladı. Erdoğan buna rağmen bu sert dili, ayrıştırma dilini devam ettirdi. Hatta düşmanlaştırma aşamasına vardırdı. Bununsonucu toplumda bir tarafta Ak Parti’ye ya da ittifaka oy veren millet, diğer tarafta oy vermeyenler zillet şekline ulaştı

Tabii zaman zaman 'Hepimiz aynı gemideyiz, dış politikada birlik olmalıyız' diye söylemler duyduğumuz şeyler ama doğrusu milletin bir bölümü kendisine sürekli düşman muamelesi yapıldığını hissediyor. Bu muamele bugün de CHP ve İYİ Partililere yapılıyor. Muhalefete destek veren seçmene terörist yakıştırması Türkiye gibi Milli Birliğe çok ihtiyaç duyan bir ülkede, milleti fay hatları boyunca ayrıştırıyor ve düşmanlaştırıyor. Devlet kurumunun da tarafsız değil, bütün kuruluşları ile iktidar yanlısı bir tavır alması bu krizi daha da ağırlaştırıyor. Antalya Valisi Devletin Valisi değil, uygulamaları ile Ak Parti’nin valisi gibi’
 





FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER GÜNDEM Haberleri

ÇOK OKUNAN HABERLER
SON YORUMLANANLAR
YUKARI