Seçim çalışmalarını Sivaslılar Antalya Sosyal Yardımlaşma Derneği ve Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası’nı (TÜM BEL-SEN) ziyaret ederek sürdüren Esen, siyasetçiler olarak, devletin verdiği görevi ve bütçeyi halka hizmet etmek için kullanmaktan öteye taşımamak gerekiyor. Esen, “Bizim görevimiz vatandaşın sorunlarını çözmek ve ihtiyaçlarını karşılamak. Bu bir lütuf değil. Siyasetçiler kerameti kendinde sanmasın. Ve vatandaşlarımıza da şunu diyorum; kutsal siyasetçilere

ihtiyacımız yok” dedi.

 

Konyaaltı’nın değerini her sene daha da arttıracak çalışmalar yapacaklarını belirten Esen, “Yapacağımız projeler yerinde ve gerçekçi projeler olacak. Konyaaltı’nın değerini her yıl arttıracakçalışmalar yapacağız. Beni billboard ve kaldırım üzerinde ki tabelalarda değil, aranızda göreceksiniz.  Bir sabah, sokağınızda ki eksikleri tespit etmek için incelemelerde bulunurken göreceksiniz. Siyah, bayraklı makam araçlarından inmeyen siyasetçilerden olmayacağım. Her zaman tekrarlıyorum bunu; beni heyecanlandıran şey o makam ve makam aracı değil, size yapacağım hizmet ve ihtiyaçlarınızı giderecek görevin heyecanı bu. Tüm bunları yaparken tevazu ve sadelikten asla ayrılmayacağız” şeklinde konuştu.

 

Hiçbir toplumu ve ülkeyi siyasetçilerin geliştirmediğini belirten Esen, “Ne Norveç’i ne Japonya’yı ne de Almanya’yı siyasetçiler geliştirmedi. Siyasetçi, toplumu ilerletecek olan unsurların önünü açar sadece. Bundan dolayı kendilerine bu kadar önem atfetmesinler. Hepimiz dahil. Bir toplumu, bilim insanları, sanatçılar, yazarlar ve benzeri insanlar önemli noktalara taşır. Biz doğu toplumlarındaysa her şeyi siyasetçiler yapıyormuş gibi tüm değişimi ve ilerlemeyi onlardan bekliyoruz. Bu algıyı kırmamız lazım. Ve CHP bu algıyı kıracak kadrolara sahip. İnsanlara, hizmet için var olduğumuzu anlatmamız gerekiyor. Sanata ve sanatçıya sahip çıkan, onlara gereken önemi veren bir ülke olmaktan çok uzaklaştık. Çünkü toplumun değerleriyle oynadılar” diye konuştu.

 

 

Türkiye’de sendika geleneğinin bozulduğuna dikkat çeken Esen, “Sendikalar, hiçbir siyasi partinin arka bahçesi olamamalı. Toplumun ve demokrasinin olmazsa olmazı sendikalar, iktidarın baskısıyla esas amacından uzaklaştırılmaya çalışılıyor. Bu çok yanlış bir siyasettir. Sendikalar toplumların örgütlenmesini sağlayan, emek ve işçi haklarını koruyan yapılardır. Bu yapıları bozmak, toplumun dinamikleriyle oynamak demektir. Birçok sendika başkanı ve üyelerinin memur olma hakkı elinden alındı. Yüzlerce işçimiz sürgün edildi. Sürgün ortaçağ uygulamasıdır. Bunu kabul etmek mümkün değil. Bu seçimde Antalya Büyükşehir Belediyesi’ni alacağız ve bu ilkel uygulamaya son vereceğiz. Bütün bu olanlara seyirci değiliz. Hepsine son vereceğimiz güne az kaldı” dedi. 

 

Sendikalaşmanın bir hak olduğunu belirten Esen, “Belediye başkanlığım döneminde hiçbir işçimize ne sendikaya üye olması için ne de olmaması için baskı yapmayacağız. Sendikaya üye olmak sizin hakkınız. Yeri gelecek bana karşı hakkınızı sonuna kadar savunacaksınız. Bundan memnuniyet duyarım. Sizlerin sorunlarını çözmek beni mutlu etmekten başka bir şey yapmaz. Bunun yanında yine diyorum; şeffaf bir belediyecilik sergileyeceğiz. Gizlimiz saklımız olmayacak. Gizlisi saklısı olmayanın korkusu da olmaz. Bizim şeffaflıktan yana hiçbir çekincemiz korkumuz yok. Şaibeye yer vermeyecek belediyecilik örneği göreceksiniz” şeklinde konuştu.