Büyük kaçış!

Kanguru’nun birisini yakalamışlar, hayvanat bahçesine getirip etrafı çitlerle çevrili bir alana koymuşlar. 

Ertesi sabah görevliler bir bakmışlar ki kanguru kaçmış, dışarıda dolaşıyor.

Yakalayıp, tekrar geri koymuşlar. 

Kaçamasın diye de çiti biraz daha yükseltmişler. 

Bir sonraki sabah kanguru yine dışarıda… 

Nasıl bu kadar yükseğe sıçrayacağını düşünemediklerine kızarak, çiti biraz daha yükseltmişler ve kanguruyu geriye koymuşlar.

Bu bir iki hafta devam etmiş. 

Görevliler çiti yükseltiyor, kanguru gece kaçıyor, sabah yakalanıyor.

Kangurunun alanının yanında tutulan deve bir sabah merak ederek kanguruya sormuş; “Daha ne kadar yükseğe çit yapacaklarını düşünüyorsun?”

Kanguru yanıtlamış; “Büyük bir olasılıkla otuz metreye kadar, yeter ki kapıyı kilitlemediklerini fark etmesinler”

Son yıllarda Antalyaspor’a  kimi başkan olarak atasan, başkan olan kaçacak  delik  arıyor.

Antalyaspor’un kasasında para varken iştahı olanların yerinde, şimdi yeller esiyor.

İstediğin kadar çit ör, kasa delik olunca başkanlar girdiği yerden çıkarak kaçıyor.

Antalyapor’da ‘Büyük kaçış’ filminin son başrol oyuncusu ise Antalyaspor Başkanı Cihan Bulut.

Cihan Bulut’a ‘Kasası enkaza dönmüş takımı ayağa kaldır’ dediler, biraz da o’nun ticaret bilgisine güvendiler.

Sağ olsun Cihan Bulut, üç-beş genç adamın istifa sloganını dikkate aldı, tek çıkış yolu olan genel kurul kararı alarak kaçış yolunu tuttu.

Kulübün başına getirilenler bilmiyorlar mı kulübün ne halde olduğunu?

Biz bilmiyor muyuz, kasası dolu olan kulübü en basiretsiz yönetici bile yönetir.

Marifet, takımı şu anki durumdan kurtarmak.

Marifet, Menderes Türel’e sırtını dayamadan, kulübü düzlüğe çıkarmak.

Bunun için tüm çevreni ve iş dünyasını devreye sokacaksın.

Gerektiğinde ismini ve kariyerini takım için kullanacaksın.

İş bilgini ve yönetici kabiliyetini göstererek, Antalyaspor makasının gelirlerini artıracaksın.

Tasarrufları tavan yaptırıp, elindeki futbolcuları da yüksek fiyata satacaksın.

Antalyaspor’a kaçacak adam değil, kalacak adam lazım.

Taraftarın ağzına bakıp hareket eden değil, dik duruş sergileyen başkan lazım.

Kaçış planları yapıp fırsatı kollayana değil, zekâsını gelire dökecek anlayış lazım.

Bunları yapmayacaksan, o zaman da tavrını baştan koyacaksın.

Hayata Seyirci kalmamanız dileğiyle.