Biz gazeteciler olduğu sürece dünya daha şeffaf, daha yaşanabilir olabilir.
Gazetecilik mesleği birilerini rahatsız eden, kimilerini de mahkum eden meslektir.
Gazetecilik mesleği karanlıkları aydınlatan, sorulara cevap bulan meslektir.
Mesleğimizi ne kadar övsek yeridir.

21 Ekim Dünya Gazeteciler Gününü öldürülen Suudi gazetecinin gölgesinde,
Siyasetçilerin gazetecilere uyguladığı akredite engeli gerçeğiyle,
Alay eden yönetici ve ofis basan kişilerin hakikayiyle kutladık.

Biz mesleğimiz ile gurur duyuyor,
Her kurtardığımız can,
Her aydınlatılan karanlık,
Kalemimize konu aldığımız tüm haksızlıklara karşı savaşımız, onurumuz ve meslek ahlâkımız oluyor.

Elbet mesleğimizin etik kuralları var.
Tarafları dinleme zorunluluğumuz var.
Fotoğrafa bakıp yorumlama, iddiaları gündeme getirme hakkımız var.

Ancak bazı konular var ki iki tarafı da dinlemek gerek.
Mağdur oldum' diyen gazeteci bile olsa, hemen suçlamaya geçmemek gerek.

İki örnek vermek gerekirse...
Bir süredir devlet okullarında ki kayıt parasını, Antalya Valiliği'ne ihbarda bulunarak taze tutmak istiyoruz.
Toplumun her yıl yaşadığı mağduriyette ıspata gerek yok ancak biz yinede okul müdürüne konuyu sorduk.
Sorduk ki bir gerçeği daha öğrendik, devletin kayıt parasını alırken Valilik komisyon kararı ile resmileştirdiğine şahit olduk.

Diğer bir örnek ise bir gazeteci arkadaşımızın Antalya'daki özel bir kolejle, basına yansıdığı için ismini yazmakta engel yok, Okyanus Koleji'nde yaşadığını iddia ettiği sorun.
Konunun yaşandığı tarih, konunun basına yansıdığı tarihten iki hafta önce.
Okul yönetimi tepkili çünkü olay anlatıldığı gibi değil, neden bizi de dinlemeden haber yapıyorsunuz' diye dertli.

Haksızlar mı?
Haksız değiller.
Olay basına düştükten sonra haklı olduklarını anlatmak ne kadar kolay?
Oluşan önyargıyı kırmak ne kadar mümkün?

İşte bu yüzden bazı haberleri yaparken iki tarafı da dinleyerek haber yapmak, gazetecilik mesleğine karşı önyargının oluşmasını engellemek, gazetecilerin en esaslı görevidir.
Gazeteci arkadaşımızın okulda yaşadığı olayın tamamını anlatmaya gerek yok.

Ancak ortada arkadaşımız tarafından kişiselleştirilmiş bir konu, küçük iletişim eksikliklerinden kaynaklı sorun, kaydı yapılmadan servise bindirildiği taktirde oluşacak hukuki gerçek var.
Değer verdiğimiz çocuklarımızın servis kaydını yaptırmaya bile vakit bulamama eksikliği var.
Birinde hata aramaya kalkarsak, kendi eksikliklerimizi unuturuz.
Mesleğin dostluklarını, mesleğimizi sorgulatacak haberlere dönüştürmemeliyiz.

Gazetecilik aydınlatan,
Gazetecilik sorgulatan,
Gazetecilik hakikatleri ortaya çıkarmak kadar,
Gazetecilik doğruları araştırmamızı gerektiren bir meslektir.
En önemlisi gazetecilik, empati yapmasını bilenlerin yapabileceği özel bir seçimdir. 

Hepimizin Gazeteciler Günü kutlu olsun.

Hayata Seyirci kalmamanız dileğiyle.