Seçimleri neden Recep Tayyip Erdoğan kazandı?
Bu adam yine nasıl kazandı? Bu soruları muhalif kesim o kadar çok soruyor ki...

Bileğinin hakkı ile kazandığını kabul etmemek için hırsızlık, eşit şartlarda mücadele edememe, devlet imkanları gibi pek çok söylem ve mazeret yenilgi sonrası sunuldu.
Oysa ki 2002 de Erdoğan, bu imkanlardan yoksun ve tek başına partisini kurduğu yıl iktidar oldu.
Bana göre bu söylemlerin geçerliliği yok. Şunu diyorsanız...
O dönem ülke battı şansı vardı' diyorsanız, bu kezde siz ülkenin batakta olduğunu söylediniz!

Peki Erdoğan neden birinci oluyor, neden birinciliğine engel olunamıyor?

Seçimden önce Cumhurbaşkanı adaylarının liderlik özelliklerini ve eksik yönlerini yazmıştım. Kimin seçileceğini yazımın içeriğinde ima etmiştim.

Bizim insanımız duygusal, şiir okuyana oy verir.

Bizim insanımız inançlı yaşamasa da inançlı bir toplum, din motifli söylemlere yönünü döner.

Bizim insanımız ataerkil büyümüştür, peşinden gideceği bir kişi arar durur.

Bizim insanımız güce tapar, haksızlığa, saldırılara dik durarak yumruğunu masaya vuranın peşinden yürür.

Bizim insanımız yüreklidir, bir gözyaşına bile prim verir.

Bizim insanımız samimiyete önem verir, liderlik kokusunu aldığı kişinin yoluna halı olur.

İstediğiniz kadar vaat verin...

Hiç bir vaat liderlikten daha etkin değildir. Çünkü liderliğin kokusunda bütün vaatler zaten gizlidir.

Recep Tayyip Erdoğan'a kazandıran en büyük artısı liderliği ve bu yönleri.

Muharrem İnce lider mi?

Bir lider kendine 'gel buraya Muharrem' dedirtmez.

Bir lider şartlardı, paraydı, falandı - filandı şeklinde asla mazeret üretmez.

Bir lider rakibinin söylediklerinin peşinden gitmez, rakibini kendi söylediklerinin peşine takar.

Bir lider sokaktaki herhangi bir vatandaş gibi hareket etmez, bende sizdenim ama sizin liderinizim imajını asla terk etmez.

Bir lider sadece kişiye özel vaatler vermez, dış güçlere karşı vereceği mücadeleyi pasif söylemlerle geçiştiremez.

Bir lider ülkesini ve ülke insanını sıralamada yükseltecek gelecek üzerine tarihler verir, seçmenini bir sonraki seçimde de bu hedefler üzerine beklenti içerisine iter.

Aslında Erdoğan'ın neden kazandığı ortada...

Erdoğan'a kazandıran en etkin yönü sadece cümleleri değil; yürüyüşü, gülüşü, duruşu, hedef koyuşu, gündem rütuşu, belaya kafa tutuşu, süreci iyi okuyuşu.

Kısaca bu ülke öncelikle vaatlere değil, liderlik kokan hareketlere oy verdi.

Bu halk; adına şarkılar yazılan, gözyaşları dökülen, peşinden kitleleri koşturan, toplumun taraflı - tarafsız (kindarların bir bölümü dahil) ortak 'lider adam' cümlesini yakıştırdığı bir isme oy verdi.

Benim bu yazdıklarım övgü değil gerçeklerdir.

Gerçekleri görmeyenler ise 16 yıldır yenilenler, 16 yılda bir lider yetiştiremeyenlerdir.

Neden bu ülke yüz yılda bir lider yetiştirsin. Lider sadece doğulmaz, lider aynı zamanda olunur.

Muhalefetin dediği gibi seçimde şartlar gerçekten eşit değildi.

Bir tarafta lider, diğer tarafta 'bende lider olmak istiyorum' diyenlerin çekiştiği bir seçim, lider söylem yerine vaatlerin dövüştüğü bir savaş yeriydi.

Tekrar söylüyorum, bu ülke lidere oy verdi. Sessizce ne demek istediğini söyledi. Ayrıca liderinizi yetiştirin, mazeret üretmeyin' dedi.

Hayata Seyirci kalmamanız dileğiyle.