1xbet betist supertotobet
Bugun...


Murat SEYİRCİ

facebook-paylas
Tribünlere sızdım!
Tarih: 05-11-2019 09:01:00 Güncelleme: 05-11-2019 18:10:00


Tribünlere sızdım!

56. Antalya Altın Portakal Film Festivali'nin hem açılışına hem kapanışına katıldım.
Benimki ''nasıl bir organizasyon olmuş'' bunu görmek, artıları ve eksileri dile getirmek.

Açılış ile ilgili görüşlerimi yazmıştım.
Açılışı özel davetiyelilerin olduğu alandan izlemiştim.
Daha doğrusu izleyememiş, çünkü sandalye düzeninin başarısızlığı nedeniyle bir şey görememiştim.

Kapanışta ise halkın arasına karışıp, tribünden manzara nasıl, ses geliyor mu, gerçekten etkileyici bir sıcaklığı var mı (?) görmek istemiştim.
İçeriye girmek çok basit oldu.
Elimi - kolumu sallaya sallaya girdim.
Arama vb. durumlardan bahsetmiyorum, sorgu yok, sual yok sağlanan özgürlükten bahsediyorum.
Bu gayet memnun edici bir durumdu.

Girdikten sonra girişteki bayan elime bir broşür tutuşturdu, her girene de veriyordu.
Bir özel hastanenin tanıtım broşürü dağıtılıyordu.
Üstelik broşürün üzerinde zorunlu olan mühür bile yoktu.
Yani dağıtılan broşür kaçak, kaçağı denetlemeyen de dağıttıran kişiler.
Yani Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin sorumluluk alanındaki işler.
Sahi, festivalde ilk defa böyle bir şey gördüm.
Eğer bu durumdan yetkililerin haber yoksa tebrik ederim, varsa bir kat daha eleştiririm.
Bu tür özel festivalleri broşür çöplüğüne dönüştürecek uygulamalara izin vermeyin!

İçeri girdim, sahnenin sağında bulunan tribüne geçtim, tribünlerde yer yer boşluklar vardı.
Açılıştaki o yoğunluk gözüme çarpmadı.

Tribünden izlediğim süre içinde o kadar çok konuk çıktı ki sahneye, %90'ı ne dedi hiç anlamadım.
Zaten anlayana da rastlamadım.
Millet alkışlıyor ama anladığı için değil, aşağıdakiler alkışladığı için.
Ses sisteminin yöneldiği yerlerde ses duyuluyor bunu alkış ile anlıyoruz.
Yukarıdakiler ise sesi duyamıyor, aşağıdakilerin alkışında sonra alkışlıyorlar bunu da net görüyoruz.

Herkes sahneye bakıyor, bakıyor ama duyamıyor, duydukları kısık olduğu için çözemiyor.
Sağolsun organizasyon firması tribüne bir adam koyup, ses geliyor mu gelmiyor mu test etmediği için vatandaş görüntü ile yetiniyor.

Bence festivali yapmak kadar,
Kaliteli yapmakta önemli.
Göremedikten sonra,
Duyamadıktan sonra,
Ne kıymeti kalır Portakal'ın, yapılan çalışmaların.

İşte bu yüzden belediye yetkilileri organizasyon firmasını da denetlemeli, bir daha bu tip hataları yapan firmalara iş vermemeli.
Para halkın parası, duyamayan halkın kulakları.

Görüntü var ses yoksa,
Bunun da sorumluluğu parayı ödeyen ve alanlarda.
Belki ses sisteminin karşısındaki tribünler sesi duymuş olabilir ama bu da hafifletici neden değildir.

Bu arada bazen dinliyorum...
''Murat eleştiriyorsun, neden bunu yapıyorsun'' diyorlar.
Bizim işimiz az övmek, mümkünse hiç övmemek, eksikleri görüp çok eleştirmek.
Bırakın da işimizi yapalım.

Hayata Seyirci kalmamanız dileğiyle.





FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
HABER ARA
HABER ARŞİVİ
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
SON YORUMLANANLAR
YUKARI