İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi Yüksek Seçim Kurulu tarafından iptal edildi edilmesine ama hala net gerekçesi ortaya konmadı. 

 

Ak Parti "oylar çalındı, seçim bu yüzden yenilendi" diyor, Millet ittifakı ise "YSK'nın ilk yazılı kararında bir oy çalınma metni" geçmediğini söylüyor. 

 

Taraflar kendince açıklama yaparken, YSK'nın hala gerekçeli kararı açıklamaması, tartışmaları ve soru işaretlerini daha da çoğaltıyor. 

 

Aslında her açıklanmayan gün Ak Parti'nin aleyhine işliyor. 

Vatandaş Ekrem İmamoğlu'na karşı haksızlık yapıldığını düşünüyor, açıklama gelmedikçe, aynı zarfta neden sadece bir oy iptal edildi bunu izah etmedikçe, hem YSK zan altında kalıyor hem Ak Parti anlatmakta zorlanıyor. 

 

Peki bir gerekçeli kararı yazmak bu kadar mı zor?

 

Zaten karar verilmiş,

Eller kaldırılmış, 

Yapılacak birşey kalmış...

O da, "bu kararı şu yüzden verdik" yazısını yazmak.

 

Tabanı bir karar yazacaksınız.

Bunu yazmak bu kadar zor ise insanların YSK'ya olan güvenleri daha da azalıyor. 

 

Haftada binlerce kelime yazan biri olarak bir kararın ne kadar sürede yazılacağını tahmin edebiliyorum.

En azından 15 gün sürmeyeceğini biliyorum.

 

Kararı verdik ama gerekçesini oluşturamıyoruz gibi bir hava doğuyor. 

İnsanlar bunu düşünmeye başlıyor. 

 

Gerekçeli karar yazıldığında ortaya ne çıkacak?

 

Seçim tekrar edilsin diyenler gerekçelerini hangi cümlelerle anlatacak?

 

Seçim tekrarlanmasın diyen YSK'daki hakimlerle, tekrarlansın diyen hakimler hukuken çelişecek mi?

 

Çünkü iki tarafta hakim, iki tarafta hukuku bilen insanlar.

İşte burada yorumlar ortaya çıkacak, kararda yazılan her kelime incelenip, YSK üyelerinin baskı altında kalıp kalmadığının şifreleri aranacak.

 

Karar elbet bir tarafı memnun etmeyebilir...

Sonuçta bu bir rekabet içeren yarış. Ancak gerekçenin ertelenmesi halkın memnuniyetsizliğini yükseltir, güvensizliği tetikler.

 

Karar tamam, gerekçe beklemede, soru işaretleri şimdilik ertelemede.

 

En büyük sıkıntımız belirsizlik ve gerekçesizlik.

 

Yazın gerekçeyi siz de kurtulun, biz de aydınlanalım.

İnsanları kontrpiyede bırakmayalım.

 

Hayata Seyirci kalmamanız dileğiyle.