EURO 2024 Almanya'nın oldu, gerekçelerini inceledik mi?
Neden 12 Almanya oyuna karşılık sadece 4 oy alabildik?
 

Sadece stadyum yapmayla organizasyon alamayacağımızı anladık mı?
Bence anlamadık. 

Sadece otel yapmayla organizasyon alınamayacağını anladık mı?
Hala anlamadık. 

Sadece alt yapı ile organizasyon olmayacağını anladık mı?
Yine anlayamadık. 

Adamlar diyor ki...
Türkiye'de insan hakları yok, bizim gerçek gerekçemiz bu!
Yoksa Almanya lehine el kaldıran 12 jüri üyesi bizim yatırımlarımızı görmüyor mu...

Onlara göre insan hakkı ne, bize göre insan hakkı ne...
İŞTE GERÇEK SORUN BURADA!

Ülkeyi yönetenlere sorsak, Türkiye'de insan hakkı var mı (?) diye, VAR derler.
Sayın bakalım hangi özgürlüğümüz var' desek...

Yediğine karışan yok,
Giydiğine karışan yok,
Öptüğüne karışan yok,
Aldığına karışan yok diye sıralarlar. 

İnsan hakkı sadece bunlar değil!
İnsan hakkı güvendir...
İnsan hakkı özendir...
İnsan hakkı sistemdir.

ÖRNEK Mİ!
En anlayacağınız dil ile yazıyorum.
Bu ülkede sigara yasağı var, uygulanıyor mu?
Hala herkes sisteme karşı geliyor, istediği gibi kanunları deliyor' sigara tüttürüyor.
Ya 22'den sonra içki satışı yasağı, kaç kişi uyuyor bu kurala.

Bu ülkede devlet arazisine konut yapmak yasak değil mi?
Yasak olmasına rağmen önüne gelen konut yapıyor, sonra devlet sırf oy almak için göz yumduğu ihlalleri yine oy için imar affına dönüştürüyor, dürüst insanların hakkını adeta gasp ediyor.

Bu ülkede herkesin bildiği ancak Antalya Valisi Münir Karaloğlu'nun bilmediği yada bilerek bilmek istemediği konu, okullarda kayıt parası.
Devletin başında ki bağırıyor eğitim ücretsiz' diye, aşağıdaki okul müdürleri haraç toplar gibi velilerden tehditle para alıyor.
Bunu da devletin bankasına, Vakıfbank'a yatırtıyor, sonra sayın Vali çıkıyor makamın sorumluluğundan uzak bilgisizce bir paylaşım yapıyor.
Bu sorun tedavülden kalktı' diyor, okullar hala para topluyor. 

Bunlar sadece bir kaç örnek.
Size yüzlerce sayfadan oluşan kurallı ama göz yumulan sorunları anlatabilirim.

Yani devlet kural koyuyor, devlet ve vatandaş kuralı istediği gibi ve istediği şekilde deliyor.
Kısaca bir insanın hakkını devlet koruyamıyor, istediği zaman devlet bir yasa ile 'ben yaptım oldu' diyor, vatandaşının siziplinsizliğine göre şirin gözükmek için kural çıkarıyor.
Yani insan haklarını sistem değil, kişiler kafasına göre insana veriyor.

Avrupa'nın demek istediği şu...
Avrupa'da kimse sistemi delip, yasaları delip başkasının hakkını çiğneyemez.
Bunu bir devlet başkanı bile yapamaz.

Türkiye'de ise...
Kimse yasaları takmaz,
Devlet istediği gibi bir yasa ile hak verir hak alır,
Vatandaşına sistemi ve disiplini öğretmeyen, adında insan haklarının olduğu, özüne inildiğinde insan haklarının olmadığı bir ülkedir Türkiye.

Avrupalılar 2024'te maça geldiğinde acaba bir yasa ile tutuklanırlar mı?
Kendi yasalarını uygulayan bir toplum, Avrupalıya eziyet çektirir mi?
Bir yasak olmasına rağmen, yasağı denetlenmeyen bir kurum nedeniyle Avrupalı zor durumda kalır mı?

En önemlisi ise...
Sistemin kural koyucularının, kural uygulayıcılarının ve kurala uyması gerekenlerin denetlemediği gerçeği.
Yasalardaki boşluk ve yasaları kendine göre yorumlayanlar nedeniyle Avrupalılar, her an bir sürpriz ile karşı karşıya kalabileceği ile ilgili endişeli. 

Avrupalı bizim güvenli ülke dememize inanmıyor,
İnsan hakları var dememizi sallamıyor.
Bu ülkede Murat Seyirci bile insan haklarının sağlam temellere dayanmadığını biliyorsa,
Yasaları delenleri cezalandırmayan bir sistemi görebiliyorsa,
Adam kayıran ve ayıran, liyakattan uzak kişiler kamu kurumunun makamlarında oturabiliyorsa,
Hukuğun bile kendince bir yoruma dayanarak bazı kişileri günlerce içeride tuttuğuna, bazı suçluları saldığına şahit oluyorsa...

Avrupa bu konuda maalesef haklı.
Biz, istediğimiz kadar insan hakları var diye övünelim.
Bizde haklar, birinin gelip yasa çıkartıp hakkı alana kadar.
Bizde haklar, vatandaşın kafasına göre başkasının hakkını gasp edip, devletin hakları geri vermesini bekleyene kadar.

Zaten ne devlet sen mücadele etmeden, eziyet çekmeden hakkını koruyor, ne vatandaşına o bilinci aşılamak için kendi örnek oluyor.

Benim güzel ülkem maalesef Avrupa şampiyonasını televizyonlardan izlemek zorunda kalıyor. 

Kazasız ve cezasız bir gün dileğiyle,
Hayata Seyirci kalmamanız ümidiyle.