Yerel seçimler ile slogan yarışı da kendini gösteriyor. 

İttifakların genel sloganının yanı sıra, yerel adayların kendi sloganları da bir anlamda beğeni defilesine çıktı. 

 

"Gönül Belediyeciliği" sloganı Ak Parti'nin kullandığı slogan.

Bu slogan, bir işin gönül rızası ile yapılmasını anlatıyor. 

 

Ancak bu slogan, gecesini gündüzüne katan ve karşılığında hiçbir şey almayan kişi ve kurumlara söylense mantıklıydı. 

 

Zira 10 bin liranın üstünde maaş alan,

Milyonlarca lirayı istediği gibi yöneten, 

Emrine binlerce personel verilen,

Altına makam aracı tahsis edilen,

Eline kazma-kürek almadan şaşalı yöneticilik yapan insanlar için gönül belediyeciliği sloganı bahsedilen gerçekle örtüşmüyor. 

 

Böyle gönüllülüğü kim istemez. 

Belediye bütçesini doğru yere harcamak, halka dokunan projeler yapmak gönül belediyeciliği deniyorsa, halk bunun adına zaten seçilenin asli görevi diyor.

 

CHP ise "Derman belediyeciliği" ve "Mart'ın sonu bahar" sloganları ile daha çok ekonomik krize vurgu yapan, sorunlara derman olan belediyecilik imajını vermeye çalışıyor. 

 

"Mart'ın sonu bahar" sloganı ise ılımlı mevsim olan bahar ayının pozitif yansımasını seçim sonuçlarına yansıtmaya çalışan, bir tür müjdeleyici mesaj.

 

CHP'nin elinde az sayıda olan Belediye başkanlıklarında bazı şehirlerdeki başarısız yönetimi ise "Derman Belediyeciliği" sloganı ile çelişiyor. 

 

Ekonomik daralmada ise "Derman Belediyeciliği" sloganı Ak Parti'nin sloganına göre daha gerçekçi ve temele daha dayalı bir slogan.

En çok tartışılan ise derman olup olamayacağı. 

 

Saadet Partisi'nin sloganı ise "Çare Var".

Çaresiz kalmış insanlara hitap eden slogan şu anki atmosfer için fazla ağır bir slogan.

 

İttifakın dışında kalmış, kazanma olasılığı yok denecek kadar az olan bir partinin var olabilmesi için daha etkili bir slogana ihtiyacı vardı. 

Çare var seçmeni kendine çeken bir slogan değil, sadece çıkış kapısının olduğunu hatırlatan bir slogan.

Çıkışta kim var derseniz, Saadet Partisi yok.

 

MHP'nin sloganı ise adı gibi milliyetçilik üzerine kurulu.

"Beka için milli karar, Cumhur için istikrar" diyen MHP, daha çok genel seçim üzerine kurulu agresif bir slogan seçmiş. 

 

Yerel seçimleri olmak veya olmamak, yaşamak veya ölmek, "seçmezseniz ülke elden gider" anlayışı ile şekillendiren MHP, sert ve yerelde alışılmışın dışında bir portre çiziyor. 

 

Bu slogan MHP'yi yukarı taşımaktan ziyade, HDP'yi hedef ve başka partilerle yan yana göstermeye çalışan bir slogan.

 

Agresiflik, AK Parti'nin HDP ile çözüm süreci yürüttüğü yıllarda MHP'ye çok yakışıyordu. 

Şimdi ise beka meselesi gömleği biraz dar geliyor.

 

İyi Parti'nin yerel seçimde kullandığı "Yüzünü güneşe dön Türkiye" sloganı, şehirlerde ise "Yüzünü güneşe dön Antalya" vb. şehirler yazılarak halka ulaştırılıyor. 

 

Umut vaat eden türdeki slogan, içinde barındırdığı emir kipi ile antipatik bir slogan gibi dursa da, logo ve gülen bir yüz ile yayınlandığında bu etki yumuşak bir anlama dönüşüyor. 

 

Yinede yerel bir seçim için uygun bir slogan değil. 

Güneşin doğuşu daha net sloganlara dönüşebilirdi.

 

Partilerin içinde en oturaklı slogan hangisi derseniz...

CHP'nin "Derman Belediyeciliği" günümüz şartlarına daha uygun slogan olarak gözüküyor. 

 

Ekonomik daralmanın yaşandığı dönemlerde dert çok olur, derman aranan olur.

Mevcut duruma en uygun slogan.

 

Şu bir gerçek...

Slogan ne olursa olsun slogana bir mazeret ve kulp bulunur.

Sadece slogan ile belediye kazanılsa, herkes slogan ile çağrıda bulunur. 

 

Birde sloganı dinlerken kimin ne anladığı, sloganı nasıl yorumladığı.

 

Milletin sloganla derdi yok,

Milletin ayakta kalmak, ev ve iş  ekonomisini rayına oturtmak gibi bir derdi var.

 

Yoksa ne gönül belediyeciliği seçmene inandırıcı geliyor, ne CHP ile derman bulacağına inanıyor. 

 

Yerel sloganlarda hangisi daha tutarlı, bir dahaki yazımda ona da değineceğim. 

 

Hayata Seyirci kalmamanız dileğiyle