Cumhurbaşkanı ve Ak Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan seçimlerden sonra balkon konuşmasında seçim zaferinden bahsetti.

 

Aradan fazla bir zaman geçmeden bu kez kurmayları ile yaptığı değerlendirme toplantısında seçmenin Ak Parti'den neden uzaklaştığının sorgulanmasını, İl Başkanlarından başarısızlığın raporlanması istedi.

 

Yani bir diğer söylem ile seçimden istediği sonucu alamadığı kabul etti.

Türkiye'nin büyük şehirlerini kaybedip seçimi kazandım demek zaten inandırıcı değildi, seçmenini teselli etme yöntemiydi. 

 

Ancak bu söylem lider duruşlu insanların liderliğini sorgulatır, samimiyetini derinleştirir.

 

Ak Parti'de uzun süredir en büyük sorun, Recep Tayyip Erdoğan'a birilerinin gerçekleri net bir şekilde söylememesi. 

Bir anlamda kurmaylarının Erdoğan'dan çekinmesi ve gerçekler ile yüzleştirmeye cesaret edememesi.

 

Erdoğan'ın seçimde kullandığı ayrıştırıcı ve agresif dil vatandaşın en büyük rahatsızlığıydı.

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel'in seçimi kaybetme nedenlerinden biri de Erdoğan'ın bu tavrıydı.

 

Ekonomik veriler her ne kadar sanayi ve turizm şehirlerinde Ak Parti'ye oy kaybettirse de, agresif tutumun da bu şehirlerde etkili olduğu gün gibi ortada.

 

Ak Parti'nin bıçak sırtı bölgelerde beka ile ilgili söylemlerinin de tutmadığını, inandırıcılıktan uzak kaldığını düşünürsek, seçimi daha önce nasıl sayın Erdoğan kazandıysa, şimdide Erdoğan kaybetti.

 

Menderes Türel bile umudunu Erdoğan'a bağlamıştı, "reis bir şeyler bulur" demişti. 

 

Bulunanlar ise bu kez yetmedi, hatta geri tepti.

 

Ak Parti'nin içinden bir kahraman çıkıp Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın söylemlerini yumuşatması gerektiğini, birleştirici yönünü tekrar kazanması gerektiğini anlatmalı. 

Danışmanlarının, "sert söylemler tabanı tutar, bu da bize yeter" demesini bile reddedebilmeli.

 

Erdoğan'ın liderliğine sırtını dayamış, hükümetin mali gücü ile hizmet ettiğini sanmış bir yığın Belediye Başkanı, geçmişte nasıl Recep Tayyip Erdoğan ile kazanmışsa, bu seçimde de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yanlış seçim stratejisi ile kaybetmiştir. 

 

Ak Parti eski samimi günlerine geri dönmeli.

Sayın Erdoğan biraz daha halkın içine inmeli, özellikle önüne geleni hakaret mazeretiyle davalaştırarak insanları korku tüneline itmemeli.

 

Halk onu samimiyeti ile sevdi...

Halk onu mağduriyeti ile sevdi...

Halk onu kendi gibi gördüğü için benimsedi.

 

Şimdi tepeden aşağı inme zamanı, halkın tekrar arasına karışma vakti geldi.

Yaşam sarayda değil, yaşam sokakta.

Liderlik sertlikte değil, liderlik samimiyette.

 

Aslında metal yorgunluğu sadece ekibinde değil, en çok da kendisinde.

Son dönemlerde sürekli çelişen açıklamaları, bir dediği bir dediğini tutmayan beyanatları, siyasetçilerin güvenilmez olduğunun ispatı olan "dün dündür, bugün bugündür" tarzında yaklaşımları bunun göstergesi. 

 

Diğer bir yorgunluk ise vatandaşın beyninde ve cebinde.

Millet ekmek ve gelecek derdinde, en tepedeki ise bu gerçekleri unutturma peşinde.

 

Aç olan uyumaz,

Aç olan unutmaz.

 

Hayata Seyirci kalmamanız dileğiyle.