1xbet betist supertotobet
Bugun...



Belediye başkanından özlenen liyakat açıklaması

Son yerel seçimlerde açık ara farkla başkanlığı alan İmamoğlu, Antalya'nın da en büyük gündemi olan, tanıdıkla işe alma yani liyakatsızlık ile ilgili önemli bir adım attı. İmamoğlu bir süre önce başlayan işçi eylemini antlaşmayla sonuçlandırdı. İmamoğlu, "Hiç kimse Ekrem'in adamı olmayacak, İstanbul'un adamı olacak" dedi.

facebook-paylas
Güncelleme: 21-03-2020 18:34:56 Tarih: 21-03-2020 11:15

Belediye başkanından özlenen liyakat açıklaması

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) Saraçhane’deki merkez binası önünde yaklaşık 7 ay önce başlayan işçi eylemi, anlaşmayla sonuçlandı. İBB ve sendika yöneticileri, İmamoğlu’nun da katılımıyla Florya’daki başkanlık konutunda bir araya geldi. Toplantıya ,İBB’yi temsilen Genel Sekreter Yardımcısı Murat Yazıcı, Başkan Danışmanları Yiğit Duman ve Murat Ongun ile Hak-İş’e bağlı Oleyis Sendikası Başkanı Vedat Böke, Hizmet-İş Sendikası Başkanı Mehmet Keskin ile aynı sendikanın Genel Başkan Yardımcısı Halil Demir katıldı. Eylemdeki işçileri temsilen de 8 kişi, toplantıda hazır bulundu.


Hizmet-İş Sendikası Genel Başkanı Keskin, "Hakikaten usulünce, kırmadan, dökmeden, hakaret etmeden, kurallar çerçevesinde mücadele etmişlerdi. Bu arkadaşlarımızın tek dertlerinin işlerine dönmek olduğunu söylemiştik. Siyasi bir kavgalarının olmadığını başından beri söylüyorduk. Şimdi de aynı şeyleri söylüyoruz. Özellikle size, bu arkadaşlarımızın mağdur olduğuna inanıp, bu görüşmeyi yapıp, bu kararı aldığınız için teşekkür ediyorum. Allah razı olsun. Belki de hayatımda yaşadığımı en mutlu anlardan bir tanesini şu anda yaşıyorum. Yaklaşık 208 aile, bunların çocukları… Bu mutluluk bize yeter diye düşünüyorum” sözleriyle dile getirdi.

 


İMAMOĞLU: “BAŞTAN BERİ BİR SÜREÇ TANIMLAMAYA ÇALIŞTIK”
Protokolde konuşan İmamoğlu, "Biz, baştan beri bir süreç tanımlamaya çalıştık. Birincisi dedik ki; tabii ki yoğun bir alım takvimi gözüküyor. Bu alım takvimi, bizi rahatsız etti. Biz buna duyarsız kalırsak, kendi bakılımıza haksızlık ederiz. Oradaki birkaç aylık süreçteki alım sayısı, bizi rahatsız etti. Ben, 18 gün görev yaptım. Alamaz mıydım? Başkandım. ‘Bir kişiyi şuraya koy’ derdim. Bir kişiyi dahi almadım. Zaten tartışmalı bir alandı, dönemdi. Bir kişinin dahi sürecine dahil olmadım.

 

Günün sonunda bizi rahatsız eden süreçte, bir gösteri başladı, bir protesto başladı. ‘Temsilci arkadaşları davet edin, görüşeceğim’ dedim. Bana arkadaşları siz yolladınız. Ben, kimseyi seçmedim. Onlara da şunu söyledim: ‘Bakın arkadaşlar, sizinle bir zorumuz yok. Hakkımızla girdik diyorsunuz. Tamam. Yazın, çizin, başvurunuzu yapın, elimizden geleni yapalım. Tekrar işe girmeniz konusunda sürece hassasiyetle davranalım. Kimseye kötü gözle bakmıyoruz.’ Buradaki arkadaşların hiçbirini tanımıyorum ben. Hiçbir arkadaşımla benim kişisel bir husumetim olabilir mi? Mümkün değil. O dönemde çıkarılan arkadaşların da bir kısmı, farklı yöntemlerle, hiç kimsenin müdahalesi olmadan işe girdi bizde. Onlarca insan işe girdi. Bundan sonra da girecek” diye konuştu.


“TÜRKİYE’DEKİ İŞE ALIM KONUSU ADİL DEĞİL; DEĞİŞSİN DİYE ÇABA GÖSTERİYORUZ”
Siyasi bir kimlik ve bir işveren olarak Türkiye’de insan kaynağı yönetimi süreçlerini uzun zamandır analiz ettiğini belirten İmamoğlu, şu ifadeleri kullandı:


“Bu alanda, biraz da eğitim almış, kafa yormuş bir insanım. Adil değiliz. Eğri oturalım, doğru konuşalım. Türkiye’deki, iş ve işe alım konusunda sokağa çıkalım, diyelim ki; ‘Adil midir, değil midir?’ İddia ediyorum, yüzde 80’i der ki; ‘Adil değildir.’ Kimin ağası, babası varsa, işe o girer. Millet böyle düşünüyor. Millet böyle düşünüyorsa, bunun bir gerçekliği var. O bakımdan, bir şeyler değişsin çabası gösteriyoruz. Bunu göstermek, öyle kolay bir iş değil. Türkiye’de, alışılmışı değiştirme konusunda, önce kendi siyasi zeminine bile ‘Dur’ diyorsun. Kolay bir iş değil. Yönettiğimiz meseleyi lütfen öyle yorumlayım. Ama doğruyu yapmak adına mücadele ediyoruz.

 

Elbette adaletten, ahlaktan ve kurumsal anlamda aidiyetten yanayız. Siyaseten ya da ahlaken sıkıntısı olmayan her arkadaşımızın başımızın üzerinde yeri var. Bu, sizin için olduğu gibi, yarınlarda işe alacağımız herkes için de geçerli. Yaşamına, tavrına, tarzına hiç bakmam. Herkesten benim ailemde var, ben alışığım. Hiçbir rezervimiz yok. Bu kardeşlerimiz de öyle bilsinler. Arkadaşlarımız, ilk görüşmelerinizden itibaren benimle diyalogda. Bizim hiçbir zaman diyalogdan yana bir sorunumuz olmadı. Arkadaşlar biraz davetkar davransaydı, yanlarına giderdim. Davetkar davranmadınız.” dedi.

 

İŞTE O PROTOKOL
Konuşmaların ardından, yaklaşık 7 aylık eylemi sonlandıran protokol, İmamoğlu’nun şahitliğinde imzalandı. Protokolde İBB adına Genel Sekreter Yardımcısı Murat Yazıcı ile Başkan Danışmanı Yiğit Duman’ın, sendikalar adına da Böke, Keskin ve Demir’in imzaları yer aldı.


- Ağustos ayı içerisinde işten çıkarılan personellerden 208’inin işe geri alınması öngörülmüştür. Bu isimler Hak-İş tarafından İBB’ye teslim edilmiştir.

- Teslim edilen isimler haricinde protokol sonrası listeye herhangi bir ekleme yapılmayacak, yeni bir talep oluşturulmayacaktır.

- Paylaşılan 208 isim güvenlik soruşturması ve sosyal taramadan da geçirilerek niteliklerine uygun bir iş teklifi ile 30 Haziran’a kadar değerlendirilmeye alınacaktır. Yapılacak taramalarda herhangi bir siyasi parti veya liderine, İBB kurumsal kimliğine, İBB Başkanı ya da yönetimine yönelik suç ve hakaret içeren faaliyetlerde bulunanlar değerlendirme dışında tutulacaktır. 208 kişiden İşe iade talebiyle yasal süreç başlatanlar bu taleplerini sonlandıracaktır.

-İBB Binaları ve çevresinde bu ve benzeri sebeplerle kurulmuş tüm gösteri noktaları tümüyle kaldırılacak ve yeniden kurulmayacağı gayrı kabili rücu (değiştirilemez, geri dönülemez, geri çevrilemez) olarak sendika tarafından kabul ve taahhüt edilmiştir.







Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER SİYASET Haberleri

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
HABER ARA
HABER ARŞİVİ
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
SON YORUMLANANLAR
YUKARI YUKARI