Tweet |
Antalya Milletvekili Hasan Subaşı, iklim değişikliği nedeniyle büyük zarara uğrayan özellikle narenciye çiftçisinin, zararını TARSİM’in karşılamadığını belirterek; ‘’Tarım sigortası TARSİM iklim farklılığından oluşan zararları karşılamamakta ve zarar çiftçinin üzerinde kalmaktadır’’ diyerek Tarım ve Ormancılık Bakanı Bekir Pakdemirli’den, TARSİM teminat altına aldığı riskler kapsamına iklimsel değişikliklerin de eklenmesini istedi.
Hasan Subaşı, TBMM Başkanlığı’na, Tarım ver Ormancılık Bakanı Bekir Pakdemirli tarafından cevaplandırılmak üzere verdiği soru önergesinde, yaşamakta olduğumuz Pandemi dönemi nedeniyle tarımın ne kadar önem taşıdığını anımsatarak, ‘’Tarım sektörü, nüfusun en temel beslenme ihtiyacı açısından taşıdığı kritik önemin yanı sıra ekonomik, sosyal, siyasal, teknolojik ve kişisel risklerden yüksek düzeyde etkilenen, son derece hassas bir faaliyet sahası olarak kendine özgü bir yapıya sahiptir’’ dedi.
Sıcak, Batı Akdeniz’i vurdu
Mayıs ayında başlayan ve son iki haftasındaki aşırı sıcaklar ile ardından havanın ani soğuması ve soğuk rüzgarların; Antalya, Mersin, Adana ve Finike, Kemer gibi ülkemizin ve ihracatımızın önemli narenciye üretim bölgelerinde büyük ölçüde erken döküm zararına neden olduğunu dile getiren Antalya Milletvekili Hasan Subaşı, ‘’Pek çok çiftçimiz öngörülemeyen ve elinde olmayan iklimsel değişim nedeniyle zararı uğramıştır’’
Asıl Sorun TARSİM’de
Doğal felaketlerin ve iklimsel değişikliklerin çiftçinin her zaman başına gelebileceğini, Ülkemizde tarım sektörünü tehdit eden risklerin teminat altına alınabilmesi amacıyla 5363 Sayılı "Tarım Sigortaları Kanunu"nun çıkarıldığını söyleyen Subaşı, bu konuda yaşanan TARSİM kaynaklı sorunları şöyle anlattı:
‘’Ancak asıl amacı tarımsal riskleri en aza indirmek ve çiftçiyi bu risklerden korumak olan Tarım sigortası TARSİM iklim farklılığından oluşan zararları karşılamamakta ve zarar çiftçinin üzerinde kalmaktadır. Akıl almaz gerekçelerle TARSİM riski kendi üzerinden atmaktadır. Öyle ki kimi zaman tarım ürünlerinin çiçeklerinde don olayı meydana geldiğinde, TARSİM bu çiçeklerin pembe çiçek oldukları ve henüz beyaz çiçeğe dönmediği gerekçesine sığınabiliyor. Bugün narenciyede karşı karşıya kaldığımız iklim şartları nedeniyle yaşanan erken dökümde olayında TARSİM çiftçilere bu konunun kendi teminatları kapsamına girmediğini ifade etmektedir. Bu nasıl bir sigorta sistemidir, anlaşılır gibi değil. Oysa basında yer alan ve bölgedeki yerel çiftçilerimizden gelen fotoğraflar zararın büyüklüğünü ortaya koymaktadır. İklim farklılığının verdiği zararlar sigorta teminat kapsamına alınmazsa, çiftçi zarar göreceği gibi yakında TARSİM'de kapısına kilit vurması gerekmektedir’’
Subaşı önergesinin sonunda; ‘’Sigorta Niçin vardır?’’ diye sorduğu Pakdemirli’ye aşağıdaki soruların da cevaplandırılmasını istedi:
TARSİM teminat altına aldığı riskler kapsamına iklimsel değişikliklerin de eklenmesi konusunda Bakanlığın çalışması, planlaması ve hazırlığı var mıdır?
2002-2019 yılları arasında “iklimsel değişiklikler” gerekçesiyle ne kadar çiftçimizin uğradığı zararlar TARSİM tarafından karşılanmıştır?
Mayıs ayında yaşanan erken döküm nedeniyle Narenciye üretim alanlarında afet bölgesi ilan edilmesi konusunda Bakanlığın bir çalışması mevcut mudur?
Ülkemiz çapında çiftçilerimiz iklim değişikliği, Covid-19, ve diğer sebeplerle zarara uğramış olup kredilerini ödeme konusunda zorluk yaşamaktadır. Bakanlığın bu çiftçi kredilerini yapılandırma konusunda bir çalışması, hazırlığı ve planlaması mevcut mudur?