Bir devlet kurumuysanız, kesinlikle tartışılmaktan kaçınmalısınız...

Bir yardım kuruluşuysanız, kesinlikle yanlış anlaşılacak para hareketlerinden kaçınacaksınız...

Bu ülkeye malolmuş, kurban derilerinin bile gönül rahatlığı ile verildiği bir kurumsanız, kesinlikle cevap veremeyeceğiniz şartlı bağışlardan kaçınacaksınız...

İnsanlara kan olan, canlılara can olan bir devlet kurumu iseniz, kesinlikle vergiden kaçınanlara ortak olmayacak, onların kaçınma isteğinden kaçınacaksınız.

Devletten ihale alan bir kurum bağış yapacak, hemde yıl sonu vergi döneminde bunu yapacak, devlete vereceği vergiyi bağış olarak hibe edecek...
Buraya kadar her şey normal.

Bu hareketin eleştirilecek bir tarafı yok.
İster bağışı 1. ayda yap, ister 12. ayda.
Tabiki vergiden düşeceksin, tabiki hayır elini eksik etmeyeceksin.
Buraya kadar normal.

Ancak verdiğin yardım parasına şart koyup, "sana veriyorum, sen de şuraya vereceksin" diyorsan...
İşte bunun altında ne iyi niyet, ne devleti sevmek, ne de insanlığa yardım etmek var diyebiliriz.

Bunun altında devletin güzide kurumunu paravan bir kurum gibi kullanmak, vergiden muaf statüsünden faydalanarak bir de şart koşmak varsa...

İnsan duyduğunda kulaklarına inanamıyor.
Böyle bir yöntemi kullananın musumluğunu insan sürekli sorguluyor.

Ya Kızılay gibi bir değere ne demeli...
Bir kurum kendini nasıl böyle bir tartışmanın içine atar?
İnsanlar her kan verdiğinde, bu durum her aklına geldiğinde ne kadar kuruma sahip çıkar?

Her zaman derim!..
İnsanların iyi veya kötü niyetine teslim edilmiş, farklı niyetlere hizmet edecek yasal boşluklarla doldurulmuş bir hayır kurumu her zaman tartışılacak bir konuya malzeme olur.

Kızılay'ın bağış alma, bağış aktarma kriteleri daha net belirlenmeli.
Hele böyle, şartlı para aktarma şekli kesinlikle engellenmeli.
Para aktarılacak şekil ve şartlar ise yasa yada yönetmelik ile netleştirilmeli.

Yoksa köklü bir kuruluşa verilen kanlar bile sorgulanır, gönüllerde azalan güven ile yardımlar azaltır.

Eğer bu transferde vakıfa  yakın siyasetçilerin parmağı var ise o zaman partiye de inanç yandaşları tarafından bile azalır.

Son olarak...
Antalya kapalı yolda kurulu olan bir Kızılay çadırı var.
Sohbet esnasında bir esnaf, burada gönüllülerden alınan kanların özel bir firma tarafından toplandığını ve Kızılay'a satıldığını iddia etti.

Bu bilginin elbet teyide ihtiyacı var.
Ancak anlatmak istediğim ise...
Vatandaşın içine kurt düşmüş.
Kızılay'a güven bu iddia ile bile zedelenmiş.

Sadece bir yasa ile düzenleme yapılmaz ise bu tip kurumları hem iş adamları, hem vakıflar, hem de siyasî bazı iradeler çokça kullanacak, bir tür kuryelik modeli güzide kurumların yakasına yapışacak.

Yazımın sonunda...
MHP Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt, Kızılay'ın Başkentgaz şirketinden aldığı 8 milyon dolarlık bağışın 7 milyon 925 bin dolarını Ensar Vakfı'na göndermesiyle ilgili açıklamalarda bulundu. Enginyurt, Kızılay Başkanı Kerem Kınık'ın, vergi kaçırmak suçundan tutuklanması gerektiğini belirtti.

Bu açıklamaya katılmamak mümkün değil.

Artık vergi kaçıran kimse kaçırıyorum demeyecek, kaçınıyorum diyecek ve Kızılay'ı bir tür anlatımla emsalleştirecek.

Hayata Seyirci kalmamanız dileğiyle.