Bugun...


Murat SEYİRCİ

facebook-paylas
Farkına vardık!
Tarih: 02-07-2018 18:32:00 Güncelleme: 24-11-2018 20:03:00


Cumhurbaşkanlığı seçiminde de gördük ki, kişi ve kuruluşlar kendi menfaatleri ne yönde ise ona destek verdiler. Üstelik çoğu kurumlar, kaynaklarını insandan almalarına rağmen, kuruluş amaçları farklı olmasına rağmen, üyelerine yön biçmeyi tercih ettiler.

 

Bu kurumların başında ise islami cemaatler geliyor. 

Çoğu görüşe göre ise ticari cemaat deniyor.

 

Zihin ve gönül dünyamızda “cemaat” kelimesi, Allah rızâsı için bir araya gelen güzîde bir topluluğu ifâde eder.

 

Ülkemizde durum böyle mi?

İlginç isimlerle yaptığım görüşmelerde, görünen yüzün arkasında ciddi bir yarış ve kavganın olduğunu gösteriyor. 

Bazı cemaatler mürid yarışına girmiş, mürid sayısına göre kıdemlerini belirler olmuş. 

 

İşin mali kaynak akışına hiç dokunmuyorum bile.

 

Cemaatlerin gerçek kuruluş amaçları ise...

İslamiyeti yaymak, dinine bağlı, insanlık değerleri ile büyüyen bir nesil oluşturmak, toplumu birleştirmek ve vatanına sahip çıkmak. Fitneliği fesatlığı insanlık gündeminden çıkarmak. 

 

Ancak son yıllarda cemaatler bu görevleri yerine getirirken, söz söyleme, eyleme geçme gibi hevesleri daha da ortaya çıktı. Cemaatler, mürid güçlerini kendi görüşleri doğrultusunda kullanmaya başladı. 

 

Siyasette olmaması gereken cemaat yapıları, müridlerine hangi partiye oy atacaklarını söyler hale geldi.

 

AK Parti Antalya İl Başkanı İbrahim Ethem Taş'ın basın ile buluşmasında cemaatler konusu açıldı. 

Taş'ın bu konudaki yorumu ilginçti. 

 

Taş yaptığı açıklamada: Cemaatler muhafazakarlığı savunan bir parti yerine daha karşıt partilere oy vererek fark edilmek istediler' anlamına gelen cümle kurdu.

Cemaatlerin bu tercihi farklı kişilere göre, 'aba altından sopa göstermek istediler' seklinde yorumlanabilir.  

 

Ethem Taş kısaca onlar farkedilmek için siyaset yönlendirmesi yaptılar, biz de onları farkettik' imasında bulundu.

 

Ethem başkan seni bilmem ama bu toplum şunu farketti.

Vatandaş cemaatlerin siyasete bu kadar bulaşmasını izledi, her geçen gün bu durumu endişe ile takip etti.

 

Zihnimizde FETÖ cemaat hainliği tazelerini korurken, cemaatlerin öncelikli görevlerini kıymetsizleştirecek siyasi yönlendirmelere gitmeleri toplumu rahatsız etti.

 

Cemaatler, FETÖ nedeniyle cemaatlere azalan güveni tazelemesi gerekirken, seçimlere müdahale ederek, gönül verenlerini yönlendirerek güvenilirlik sorgulamasına gitti.

 

Cemaatler siyasi bir parti değildir. 

Cemaatler ticarethane veya banka değildir. 

Vatandaşın bağışları ile oluşan iyilik hareketleridir.

Biraz güçlendikten sonra gönül verenlerini siyasete yönlendirecek kurumlar hiç değildir. 

Böyle olursa vatandaş onlara olan inancı yitirir, acaba diye aklına bir sürü soru getirir.

 

Cemaatler, dini törpülemek isteyen bir siyasi anlayış var ise o zaman siyasete müdahale etmeli.

Onun dışında en fazla, mecliste halka hizmet edecek, İslamiyetin anlayış dili ile örnek teşkil edecek adaylar göstermeli. 

 

Ben buradan görevlerini tekrar hatırlatayım, sözü siyasete bırakayım.

Bakalım siyaset kurumları bu duruşa ne tepki verecek, gidişatı tehlike olarak mı görecek, bir tercih meselesi mi diyecek.

 

Şâyet bir cemaat, fesat çıkarmak, menfaat elde etmek maksadıyla kurulmuşsa, bu merduttur ve Allâh’ın gazabını çekecek bir hâdisedir.

 

Hayata Seyirci kalmamanız dileğiyle.





FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
HABER ARA
HABER ARŞİVİ
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
YUKARI