Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce CHP içindeki genel başkanlık mücadelesinde kürsü farkı ile dikkatleri çekerken, Cumhurbaşkanlığı yarışına ise renk getirdi.
Kıpır kıpır, sempatik, hazır cevap ama liderliğinde eksikleri olan bir kişilik.
Şimdilerde ise koltuk sevdası olan bir adamın, Kılıçdaroğlu’nun istemeden de olsa peşinde.
Hiç kimse Muharrem İnce’nin Kılıçdaroğlu’na biat etmesini içine sindiremiyor.
Bir Cumhurbaşkanı adayı olmuş İnce, aday bile olmaya niyetlenmemiş birinin, CHP’de koltuğa yapışıp bırakmayan birinin önünde eleri kolları bağlı kalmasını sindiremiyor.
Hiç kimse Kılıçdaroğlu’nun İnce’yi eritmek istemesini sindiremiyor.
Yıllar sonra önlerine gelmiş lider vasıflı bir kişiliğin yok olmasını sindiremiyor.
Bunu sosyal medyada ki CHP’li vatandaşlarımızın yazdıklarından okuyabiliyorum.
Muharrem İnce’nin CHP içinde mücadelesi öyle çokta kolay değil.
Partiyi ele geçirmiş bir Kılıçdaroğlu…
Tabanını dinlemeyen bir Kılıçdaroğlu…
Koltuğa yapışıp kaldığının farkında olmayan bir Kılıçdaroğlu…
Başkasına diktatör’ diyen ama parti içinde kendini dikte eden bir Kılıçdaroğlu…
Muhalefet olmayı beceremeyen ama muhalefet kalmayı beceren bir Kılıçdaroğlu.
CHP’nin bu halinden bırakın CHP’lileri, diğer partililer bile rahatsız.
CHP ülkemizde, muhalefetin gerçek değerini, muhalefetin anlamını, muhalefetin iktidarı hizmet etmeye zorlayan gerçek bir yapı olduğunu unutturan parti.
CHP muhalefetin, ülkenin zarar görme olasılığı dâhil her yol denenerek iktidarı yıkmanın hedef olduğunu sana bir parti.
Bunun tek sorumlusu ise Kemal Kılıçdaroğlu.
Bu ülkeyi sadece AK Parti kutuplaştırmadı.
Ülke üzerinde oynanan oyunlara görmeyip, bunları iktidarı yıkma planları olarak kullanan Kılıçdaroğlu’da kutuplaştırdı.
Gerçeğe dayanmayan belgelerle, ‘çamur at izi kalsın’ iddiaları ile siyaseti kirletmeye çalışan Kılıçdaroğlu’da kutuplaştırdı.
Proje kelimesinden daha çok, hırsızlık kelimesini siyasi literatüre yerleştirmeye çalışan Kılıçdaroğlu’da kutuplaştırdı.
Her seçim sonrası başarısızlığına bir kulp bulan, bulduğu her kulpu iktidar partisi olarak adlandıran Kılıçdaroğlu’da kutuplaştırdı.
İşte tüm bunları topladığımızda…
Muharrem İnce ‘hata yaptım’ diyebilecek kadar gerçekçi bir kişilik.
Yenildiğini mertçe kabul edecek kadar keyifli bir kişilik.
Rakibinin elini sıkacak kadar samimi bir kişilik.
Seviyeli, dolgun, söylemleri ayrıştıran değil sempati oluşturan bir kişilik.
Muharrem İnce’nin tek eksiği CHP gibi onu antipatik hedef yapan bir partisinin olması, hedeflerine ilerleyecek bir partisinin ise olmaması.
Bu sözlerimi bir tarafa yazın.
Bu ülkenin CHP’nin dışında başka bir sol partiye, ılımlı bir sol görüşe ihtiyacı var.
Bu ülkenin İnce gibi renkli kişiliklere, liderliğe müsait kişilere ihtiyacı var.
Bu ülkenin sağda İyi Parti gibi değil, solda İnce bir partiye ihtiyacı var.
Demedin demeyin!
Kılıçdaroğlu partinin başından gitmezse yeni bir parti doğuyor.
CHP’liler sokağa dökülüp protesto etmediği sürece…
Kılıçdaroğlu’nun gitmeyeceğini de herkes biliyor.
Hayata Seyirci kalmamanız dileğiyle.