Bundan aylar önce Kızıltoprak Mahallesi'nin doğalgaz nedeniyle köstebek yuvasına dönen yollarını sıkça kaleme almıştım.
Neredeyse her gün sorunu sıcak tutmuş, gündemde kalmasını sağlamıştım.
O günlerde bir gün bile Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal aramamış, yani kısacası yazılarımızı sallamamıştı.
Sözün özü ben istediğimi istediğim zaman yapar, istediğime hizmet eder, istediğime hizmeti çok görürüm' şeklinde takılmıştı.
Bunu da Kızıltoprak Mahallesi'nde asfalt çalışmasına başladık' diyerek, Başaran Business Otel önüne kısmi asfalt döküp aylarca mahalleye uğramayarak ıspatlamıştı.
Geçtiğimiz günlerde Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal ile bir açılışta karşılaştık.
Selamlaştık, hal hatır sorduk. Bu yazılardan sonra sonuçta dost olarak görülmeyebiliriz ama düşman da değilim.
Diğer bir tanımla aslında gazeteciler belediye başkanlarının dostudur, çünkü acı söylerler.
Ancak belediye başkanları "dost acı söyler" cümlesini hiç hatırlamazlar, çocuk gibi alınganlık yaparlar.
Konumuza dönecek olursak...
Ümit Uysal nihayet Kızıltoprak'a asfalt döktü, yapmış olduğu asfalt çalışması nedeniyle benden bir teşekkür yazısı istedi. Bende mahallede asfalt tamamen bitsin yazacağım' dedim.
Peki asfalt çalışması bitti mi?
Evet ana sokakların çoğunda bitti ama hala eksik sokaklar veya sadece tamir edilmiş yollar duruyor.
Buna rağmen yinede teşekkürler Ümit Uysal
Yerine getirmen gereken görevi aylar sonra yerine getirdiğin için teşekkürler.
Aylarca bir kez bile özür dilemeden bize çile çektirdiğin için teşekkürler.
Bize, Başaran Business Otel kadar değer vermediğin için teşekkürler.
Aylarca bozuk asfaltta araçlarımıza zarar verdiğin için teşekkürler.
Aylarca evlerimize toz doldurduğun için, bize toz yutturduğun için teşekkürler.
Gördüğün gibi başkan, daha teşekkür edecek o kadar çok şey var ki...
İstersen mahalleden toplatamadığın, çevreye asılmış yüzlerce branda çöplükleriyle devam edebilirim...
Moloz yığınlarını kaldırtmak için aylarca başvuru sonucuna yanıt bekleyen vatandaşın isyanını anlatabilirim...
Yıllarca atıl durumda tutulmuş Kızıltoprak pazarını hatırlayabilir, hala idrar kokan pazar içindeki dükkanlara dikkatini çekebilirim...
Mahalle aralarına açılmış, pazar günleri çalışan, milleti rahatsız eden ruhsatsız ve uygunsuz işyerlerini köşeme doldurabilirim.
Sahi başkan, zaten yapman gereken bir hizmet için benden neden teşekkür bekledin.
Zira kendi cebinden değil, bizim vergilerimizle bize hizmet ettin.
Devletin sana öngördüğü maaşı da aldın, sonuçta hayra hizmet etmedin.
Yinede teşekkürler başkan...
Ama bir özürü de bize çok görmeden, en azından kısa mesaj yolu ile 'özür diliyoruz, sorunun farkındayız ve şu tarihte çözeceğiz' diye yazsan.
Ne dersin başkan!
Hayata Seyirci kalmamanız dileğiyle.