Sadece 1 hafta!
Sadece 1 hafta kendimi kapatmak, klavyeye sarılmak istemedim.
Beynimin içindekileri kaleme dökmek, sorunları yazmak istemedim.
Bir gazeteciden ne beklenir...
Çiçek-böcek mi yazalım, her tarafımız sorun doluyken, bizde sisteme uyanlardan mı olalım?
Olmuyor, bu toplum vatandaşından yöneticisine rahat durmuyor.
Bir tarafta genç ve gülen yüzü ile çalışmalarını beğendiğim KONGED Başkanı Alper Alveroğlu'nun basına iyi niyetli destek olma isteği, diğer yanda eleştirilmeyi hak eden yanlış bir yöntem ile bir toplantıda para dağıtma gerçeği.
Bir yanda bir özür ile mesleki değerlerin iadesinin istenmesi, diğer yanda KONGED gibi basından beslenen bir örgütün olayı kişisel meseleye dökmesi.
Bir yanda Antalya Valisi Münir Karaloğlu'nun bu ülkenin gerçeğini hatırlatan bir gazeteci ile dalga geçmesi, diğer yanda "bu ülkede eğitim ücretsiz" diyen cumhurun en tepesinde ki kişisi.
Bir yanda ay sonunu zor getiren insanlar, diğer yanda hala okula kayıt parası isteyen memur kıyafetli acımasızlar.
Bir yanda devlet anaokullarında kayıtların hala devam ettiğini bilmeyen şehrin yöneticisi, diğer yanda ne şehrin yöneticisini takan, ne cumhurun temsilcisini sallayan okul müdürleri.
Bir yanda 5 metrelik bir havuzun etrafını bile kapatmayan sorumlu bildiklerim...
Bir yanda "bir cana zarar gelmesin" diye mücadele ettiğim gerçeklerim
Sadece 1 hafta!
Ne olur sadece 1 hafta dinlensin beynim...
Sadece 1 hafta huzur bulsun zihnim...
Sadece 1 hafta işini doğru yapsın yönetici dediklerim...
Sadece 1 hafta kurallara uysun vatandaş diyebildiklerim.
Lütfen:
Sadece 1 hafta.
Hayata Seyirci kalmamanız dileğiyle.