1xbet betist supertotobet
Bugun...



''Yüksek Enflasyon ve Maliyetler Can Yakmaya Devam Ediyor!''

ATSO Temmuz Ayı Olağan Meclis Toplantısı yapıldı. Meclis Başkanı Süleyman Özer’in başkanlığında ATSO Meclis Salonu’nda gerçekleşen toplantının açılışında bir konuşma yapar ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Davut Çetin, Oda faaliyetlerinin yanı sıra, kent ve ülke gündemine yönelik değerlendirmelerde bulundu.

facebook-paylas
Tarih: 27-07-2022 12:01

''Yüksek Enflasyon ve Maliyetler Can Yakmaya Devam Ediyor!''

Konuşmasında ekonomideki gelişmelere de değinen Davut Çetin şunları kaydetti;
“Son günlerde ekonomide döviz sakin, turizm iyi, dolayısıyla idare ediyoruz gibi bir görüntü var, ama yüksek enflasyon ve maliyet meselesi canımızı yakmaya devam ediyor.

Enflasyonda bir kısır döngüye girdik. Geçen aylarda kur artışı-enflasyon artışı kısır döngüsü vardı. Şimdi fiyat artışı, ücretler artışı, tekrar fiyat artışı gibi bir başka döngüdeyiz.

Halen firmalar fiyat teklifi verirken enflasyon ve döviz artışı korkusuyla hareket ediyor. Fark konulmasa zarar ediliyor, fark konulsa fiyatlar şişmiş oluyor. Enflasyon kısır döngüsünün bir kaynağı da budur. Bunun çözümü ekonomi yönetiminin, merkez bankasının enflasyon ve döviz kuru konusunda gerçekçi hedefler belirlemesi ve güven vermesidir.  Döviz rezervi nasıl idare edilecektir, sonbaharda doğal gaz ve petrol ödemeleri nasıl yapılacaktır, hangi durumda hangi adımlar atılacaktır, bilmeliyiz. Ekonomik reformlar siyasi takvime bağlı kalmamalı, belirsizliğe son verilmelidir.

VASIFLI ELEMANLARIN ÜCRET DÜZEYİ DİĞER MESLEKLERE GÖRE YETERSİZ
Komitelerimizden ücret artışlarıyla ilgili yakınmalar geliyor ve istihdam desteklerinin artırılması isteniyor. Et fiyatlarında artış %130, süt ürünlerinde artış %110. Ülkemizde açlık sorunu olmasa bile düşük gelir grubunda artık yetersiz beslenme sorunu var. Dolayısıyla ücret artışı zaruridir, fakat enflasyonun bu kadar yüksek olduğu bir durumda cirosu ve kazancı %300 artan da var, %50 artan da var. Bu nedenle bazı sektörlerde maliyetler ciddi sıkıntı yaratmaktadır.

Ayrıca son dönemde Türkiye’de ücret dengesi bozulmuştur. Ücret dediğimiz şey liyakat, eğitim, tecrübe, işin güçlüğü, piyasa arz ve talebi gibi faktörlere bağlıdır. Bu dengeye kamu kesimi de dikkat etmek zorundadır.  Bunlar dikkate alınmadığı zaman hakkaniyet, adalet bozulur, iş ortamı sağlıklı olmaktan çıkar. Şu anda birçok sektörde yüksek vasıflı elemanların ücret düzeyi diğer mesleklere göre yetersiz kalmıştır.

18. grubumuz, yani sanayi işletmelerimiz üretimde çalışacak kişi bulunamadığını söylüyorlar. Bunun da bir sebebi ücretlerde dengesizliktir. Sanayide çalışmak kolay değil, ustalaşmak emek ister, zaman ister. Bir tarafta kolay işler varken gençler sanayiye neden gelsin? Tarım sektöründe zaten genç kalmadı, göçmenler çalışıyor. Aynısı sanayide olmamalıdır. Geçen yıldan bu yana bu konuda uyarı yapıyorum,  ama toplum olarak ciddi konuları konuşmayı sevmiyoruz. Türkiye’de artık genç nüfus artmıyor, gençlerin önemli bir kısmı üniversitelerde memur yetiştiren bölümlerde okuyor.

3 MİLYON GENÇ EVDE OTURUYOR, TARIMDA VE SANAYİDE ÇALIŞACAK KİMSE YOK
Eğitim sistemimiz, üniversitelerimiz vasıflı eleman yetiştiremiyor. Ayrıca 3 milyon genç evde oturuyor, 1 milyon genç işsizimiz var” Diğer tarafta tarımda ve sanayide ise çalışacak kimse yok.  İşletmeler çalışacak kimse bulamıyor, bulunan ise ihtiyacı karşılamıyor.

Artık eğitim ve ücret sistemini, ücretler üzerindeki vergileri sil baştan değiştirmemiz gerekiyor. Gençleri liseden itibaren çalışmaya yönlendirecek, motive edecek bir sistem kurmalıyız.

İşletmeler bu meseleyi kendi başlarına çözemez. Devletin bu konuya el atması üretimde çalışmayı daha fazla teşvik etmesi zorunludur.  Ücret veya işçilik maliyetlerinin artmasından şikayetçi diğer gruplarımız 16. ve 21.  gruplarımızdır. Yani hem sanayi hem hizmet sektörü işçilik maliyetlerini karşılamakta zorlanıyor.

TURİZMDE SEZON ARALIK AYINA UZACAK
Antalya olarak turizmde temmuz ayında 2 milyon yabancı ziyaretçiyi geçiyoruz, 7 ayda 6,5 milyonu geçiyoruz. Aylık olarak geçen yıla göre %32 artış var, yıllık %110 gibi bir artış sağlamış durumdayız. Uzun dönemli olarak bakarsak 2019’a göre ise %20 gerideyiz, 2018 yılını halen yakalayamadık.

Fakat bu yıl, görüştüğüm turizmciler sezonun kasım ve aralık ayına uzayacağını düşünüyor. Rusya’dan uçak seferlerinin artmasıyla 2018’i geçmeyi hedefliyoruz.

SEKTÖREL SIKINTILAR
Turizm, tarım ve inşaat sektörü sayesinde istihdam artışında 2019 seviyesine ulaştık, oransal artışta büyük iller arasında birinci sıradayız. İstihdam miktarı artışında İstanbul’dan sonra ikinci iliz.

Şirket sayısı artışında oransal olarak Türkiye’de ilk sıradayız. Haziran ayında kurulan şirket sayımız İzmir’le aynı. Konut satışı artışında da Haziran ayında büyük illere göre oldukça yüksek bir artış kaydettik. Konut satış sayımız İzmir’e yaklaşmış durumdadır. Bizim nüfusumuz 2,6 milyon, İzmir 4,5 milyon olduğu için bunu vurguluyorum.

Yabancılara konut satışında Haziran ayı yeni bir rekor ayı oldu, her üç konuttan birisi yabancılara satıldı. Biz konut satışında Antalya’ya bu ilgiden memnun oluyoruz, ama halkın geniş kesimi de fiyat ve kira artışları nedeniyle buna tepki gösteriyor.

Kira artışlarına sınır gelse de çalışanlar ve ev kiralayarak okuyan üniversite öğrencileri için barınma sorunu çok arttı. Buna da bir çözüm düşünülmesi gerekiyor. Kredi artışımız Türkiye ortalamasına yakın, biraz önce krediyi hangi sektörlerin daha fazla aldığını gösterdim. Bunlar dışında vergi tahsilatı ve ticari faaliyette Türkiye ortalamasından iyiyiz. Yatırım teşviklerinde havalimanı ve turizm sayesinde artış yüksek görünüyor.

Olumsuz veriler arasında karşılıksız çek artışı var, bu biraz da enflasyona bağlı bir artış, toplama oran olarak yüksek değil. Biraz önce mermer sektöründe ihracatın yavaşladığını söyledim, aynı şey başka sektörlerde de var, ayrıca özellikle tarım ihracatımızda yavaşlama da önemli. Bu yıl sera sezonunda sebze meyve fiyatları yüksek seyrettiği için idare edildi, fakat tarımda girdi fiyatları artışı %123’e çıktı. Son dönemde dünyada resesyon korkusuyla girdi fiyatlarında gerileme başladı, bu henüz bize tam olarak yansımadı. Eğer küresel girdi fiyatları düşmeye devam ederse bunun faydasını göreceğiz.

Bugünler turizm sayesinde sektörlerin nispeten iyi olduğu günlerdir. Asıl mesele sonbahar ve kış dönemindeki risklerdir. Döviz rezervi yetersiz olduğu için CDS risk primimiz 800’ün üzerinde.

Önümüzdeki dönemde petrol faturası, dış borç ödemeleri belirsizliği artırmaktadır. Bunu düşürmek, belirsizlikleri azaltmak gerekiyor, enflasyon, kredi, istihdam, kiralar, vergiler gibi birçok konu yeni adımlar bekliyor.

Bazen konuşsak da fayda etmiyor diye düşünen arkadaşlarımız var, oysa asıl sorun ilgili bütün kesimlerin konuşmamasıdır. Ekonomide önemli konular yerine popülist vaatler veya sosyal medya konuları öne geçiyor. Biz verilerle, raporlarla uyarmaya devam edeceğiz. Görevimiz sektörlerimizin sorunlarına tercüman olmanın yanında sektörlere ve ekonomi yönetimine yol göstermektir.







Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER GÜNDEM Haberleri

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
HABER ARA
HABER ARŞİVİ
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
SON YORUMLANANLAR
YUKARI YUKARI