1xbet betist supertotobet
osmaniye escort
Bugun...



Altın Portakal Emekçileri eylemde!

2014 yılında vakıf kapanıyor gerekçesiyle iş akdine son verilen yaklaşık 30 kadar emekçi tazminat ve haklarını alamadıkları gerekçesiyle 31 Temmuz 2023 Pazartesi günü Antalya Büyükşehir Belediyesi önünde bir basın açıklaması gerçekleştirdi.

facebook-paylas
Güncelleme: 03-08-2023 13:34:37 Tarih: 31-07-2023 15:20

Altın Portakal Emekçileri eylemde!

İşte o açıklama:
Antalya'nın bir sanat şehri olarak anılmasında, sanatçılarla doğrudan buluşulan bir şehir olması konusunda en önemli etkinlik bu yıl 60. yılını kutlayacak olan Altınportakal Film Festivali’dir.

ALTIN PORTAKAL EMEKÇİLERİ EYLEMDE
Bizler Antalya Kültür Sanat Vakfı’nda (AKSAV'da) çeşitli pozisyonlarda, yıllarca hizmet etmiş, bir gecede işten çıkartılmış, ellerine birikmiş maaşları, kıdem ve ihbar tazminatları ödeneceği söylenen belgeler tutuşturulup ve aylarca maaşlarını da alamamış durumda bırakılan Altın Portakal eski emekçileriyiz.

Altın Portakal Film Festivali’ni gerçekleştirmek için 1995 yılında Antalya Büyükşehir Belediyesi önderliğinde Altın Portakal Kültür ve Sanat Vakfı adıyla 52 üyeyle kurulan, 2002 yılından itibaren  Antalya Kültür Sanat Vakfı (AKSAV) adıyla hizmet veren vakfın emekçileriyiz. Aramızda 5 yılını festivale adamış emekçilerden 25 yıldır kesintisiz çalışanlara kadar 30 kadar emekçi bulunmaktadır.

Kırmızı Halıda gördüğünüz o sahneyi kuran, kaldıran, sanatçılara hak ettikleri ortamları sağlayan, bilinen ve bilinmeyen yönleriyle Festival etkinliklerine aylar önce hazırlık yapan ve etkinliklere en önce gelen, en son terk eden, maaşlarını alamamış, kıdem ve ihbar tazminatlarını alamamış, fazla mesai kavramını hiç ağzına almamış, almayı da Antalya adına yaptığımız hizmet ve inandığımız değerler nedeniyle düşünmemiş, işçileriz, çalışanlarız.

Altın Portakal Emekçileri olan bizler bir türlü alamadığımız haklarımız ve tazminatlarımız için 31 Temmuz 2023 Pazartesi günü Antalya Büyükşehir Belediyesi önünde bir basın açıklaması gerçekleştirdik. Basın açıklamasının tam metnini ilginize sunuyoruz.

YILAN HİKÂYESİNE DÖNEN 9 YILLIK SÜREÇ
Yıllarca film festivalinin mutfağında türlü görevlerde her türlü özveriyle çalışmış olan bizler 2014 Haziran ayında, Vakfın Antalya Büyükşehir Belediyesi ile olan işbirliğinin bittiği ve artık Vakfın kapanacağı gerekçesiyle işten çıkarıldık. Daha sonraki süreçte birikmiş hak ve tazminatlarımızın bir türlü ödenmediği süreçlerde AKSAV yönetiminden bizlere verilen yanıt hep aynı oldu. Vakfın Antalya Büyükşehir Belediyesi’nden festivale dair alacağı olduğu ve Vakıf ile Belediye arasındaki dava sonuçlanınca alacaklarımızın bizlere verileceği yönündeydi.

9 yıllık sürecin sonunda gelinen nokta kocaman bir hiçtir.
Her seferinde AKSAV ile Büyükşehir Belediyesi arasındaki bir türlü sonlanmayan dava gerekçe gösyerilerek ne Vakıf yönetiminden ne de Büyükşehir Belediyesi’nden taleplerimize olumlu bir yanıt alamadık. Vakfın kasası yanlış politikalar nedeniyle tamamen boşaldığı için Vakıf ödeme yapamayacağını belirtmiş. Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne her seçilen başkanla görüşme taleplerimiz her seferinde bir engele takılarak vakıf ile Belediye arasında devam eden davanın arkasına sığınılmıştır.

Bu dava devam ederken AKSAV’ın SGK ve Vergi borçları ödenmiş Yönetim Kurulu üzerindeki icralar Menderes Türel döneminde kapatılmış, sıra emekçilerin haklarına gelince kocaman bir sessizlik olmuştur. Belediye AKSAV’ı kurum olarak tanırken emekçiler neden yok sayılmaktadır. Muhittin Böcek’in başkanlığı sürecinde de süregelen sessizlik artık biz emekçilerin sabrını taşırmıştır. Bizler bu davanın çözülmesi haklarımızın alınmasıyla ilgili uzun yıllardır olumlu ve umutlu yaklaşımlarla her belediye başkanına önyargısız yaklaştık.

Bir türlü çözüme ulaştırılmayan süreçte yanlış politikalar ve kararlara imza atanlar bu süreçten yara almadan kurtulurken işlevsiz kılınan Vakfın emekçileri olan bizler bu sürecin sonuçlarına katlanmak zorunda bırakıldık. Bizler sessizliğimizi bozarak Pandora’nın kutusunu açıyoruz.

İŞLEVSİZ KILINAN VAKFIN PERDE ARKASI
AKSAV adına olan süreçte Menderes Türel ve ekibinin Festivale yeni bir çehre kazandırmak arzusuyla başlattıkları faaliyetlerle ilerleyen dönemde alınan kararla artık Büyükşehir Belediye Başkanının Festivalin sadece onursal başkanı olarak görev yaptığı bir sürece girilmiştir. Menderes Türel’in ilk başkanlığı döneminde Vakfın gelir kaynaklarının tamamen yok edilmesi, alınan yanlış uygulamalar ve kararlar nedeniyle Vakfın maddi olarak Büyükşehir Belediyesi’ne bağımlı kılındığı süreç Mustafa Akaydın döneminde de aynen devam etmiştir. Vakıf, Belediye’den destek almadığı sürece kendi başına ayakta duramaz hale gelmiştir. 2014 yılında Menderes Türel’in yeniden seçildiği dönemde olay patlak vermiş ve ve tüm Vakıf çalışanları işten çıkarılmıştır.

BASIN AÇIKLAMASI TAM METİN
Antalya'nın bir sanat şehri olarak anılmasında, sanatçılarla doğrudan buluşulan bir şehir olması konusunda en önemli etkinlik nedir derseniz, bunun tek bir cevabı vardır.

Altınportakal Film Festivalidir.
1964 yılında gerçekleşene ilk Altınportakal Film Festivali ile birlikte, Yeşilçam her sene Antalya'da tekrar tekrar vücut bulmuştur, kendi sanatsal gelişimine katkı sağlamıştır.
Gurbet Kuşları, Acı Kayat ve Ağaçlar Ayakta Ölür  ile başlayan halk ve sanatçının buluşması serüveni, Türk sinemasına emek ve hayat veren tüm katmanlarıyla bugünlere geldi.

Altınportakal Film Festivallerinin bilinen yüzünü herkes bilir de, bizim yapacağımız bu açıklamaları pek az kişi bilir.
Biz sizlere; Belediye Başkanlarının egolarını, inatlarını, onursal başkanlıklarını, sadece onlara yakın olanların ise en yüksek mevkilerde bulunup, şatafatlı yaşamlarını veya aldıkları maaşları ve yaşadıkları ya da yaşattıkları skandalları  anlatmayacağız.

Biz size,  1995 yılında Antalya Büyükşehir Belediyesi önderliğinde Altın Portakal Kültür ve Sanat Vakfı adıyla 52 üyeyle kurulan Vakfın,  2002 yılından itibaren  Antalya Kültür Sanat Vakfı (AKSAV) adıyla hizmet veren çalışanları ya da bir başka deyişle, AKSAV mağdurları olarak sesleniyoruz.  Vakfın kurucuları Antalya'nın iş, politika, medya ve kültür-sanat dünyalarının önemli isimlerinin de aralarında bulunduğu 113 kişi olup, her Belediye Başkanının da onursal başkanı olduğu bu vakfın, kendi kirli siyasetleriyle, egolarıyla, kavgalarıyla bizleri nasıl mağdur ettiğini anlatmak istiyoruz.

Peki biz kimiz?
Bizler AKSAV'a çeşitli pozisyonlarda, yıllarca hizmet etmiş, bir gecede işten çıkartılmış, ellerine birikmiş maaşları, kıdem ve ihbar tazminatları ödeneceği söylenen ve aylarca maaşlarını da alamamış AKSAV emekçileriyiz.

Kırmızı Halıda gördüğünüz o sahneyi kuran, kaldıran, sanatçılara hak ettikleri ortamları sağlayan, bilinen ve bilinmeyen yönleriyle Festival etkinliklerine aylar önce hazırlık yapan ve etkinliklere en önce gelen, en son terk eden, maaşlarını alamamış, kıdem ve ihbar tazminatlarını alamamış, fazla mesai kavramını hiç ağzına almamış, almayı da Antalya adına yaptığımız hizmet ve inandığımız değerler nedeniyle düşünmemiş, işçileriz, çalışanlarız.

Peki bugünlere nasıl gelindi?
Menderes Türel ve ekibinin Festivale yeni bir çehre kazandırmak arzusuyla başlattıkları yüksek egolu faaliyetlerine, sonraki seçimde koltuğu ve onursal başkanlığı kaybetmesiyle devam eden süreçte, Mustafa Akaydın'ın ve ekibinin çalışmalarına ve festival etkinliklerine, tekrar göreve gelen Menderes Türel'in, hizmette devamlılığı hiçe sayan anlayışı ve  kibri ile yeniden sahip çıkmaması ve Vakıf gelir kaynaklarını teker teker yok etmesi ve sahipsiz kalan AKSAV'ın başta Maliyeye ve SGK gibi kurumlara kamu borçları ödenmemiş, bizlere olan işçilik ücretlerimiz veya emeklerimizin karşılığı ödenmemiş ve festivallerde yapılan işler nedeniyle ticari borçlar da ödenmemek suretiyle, Vakfın içi boşaltılmış,  Vakıfta idari ve hukuki yetersizlikler bilerek gösterilmiş ve nihayetinde, ellerimize tutuşturulan, maaş, kıdem ve ihbar tazminatlarımızı alacağımıza dair belgelerle Vakfın kapanmasına kadar gidecek hukuki bir süreç yaratılmıştır.

Nerede onursal başkan olan belediye başkanları? Belediye başkanlarına yakın olan siyasiler veya idareciler, neredesiniz?
Herkes alacağını aldı, Vakfı kemirdi, Vakfın nimetlerinden yararlandı ve maalesef geriyle emek yönüyle mağdur bizler kaldık. Çifte standart o kadar açıktır ki, gelen belediye başkanı, giden belediye başkanının ve yakınlarının kamu borçlarını ödemiş, vakfın tüm nimetlerinden yararlanan yöneticilerin kamu borçları ödenmiş, bizler hiç akıllara gelmemişizdir. Bu birileri için büyük bir utanç meselesi olması gerekirken, idarecilerin birbirlerine olan tutkunluğunun, siyaset üstü tezahürü olarak gerçekleşmiştir.

Halen Aksav ile Büyükşehir Belediyesi arasında devam eden bir dava olup, bu davanın geç açılması da bir başka ayıp ve bizlerin bir şekilde ve yıllardır mağdur olmamıza sebep olan olaylardan, bir tanesidir.

Belediye Başkanlığının Mahkemeye verdiği cevap da AKSAV'ın haklı olduğunu ortaya koyarken, bu davanın uzun yıllardır neden sürüncemede bırakıldığını hiç bir vicdanlı kimse  açıklayamamaktadır. Aksav'ın Belediyeden olan alacağı bedelin, siyasi egolar veya nedenlerle  ödenmediğini, ödenmesinin geciktirildiğini ortada olup, uzun yıllardır bizler mağdur edilmekteyiz.

Belediye başkanları değişmiştir. Ancak AKSAV'ın nimetlerinden yararlanan kadrolar belediyede yine işbaşındadırlar. Peki bu kadrolar, başta mevcut Belediye Başkanı ve Genel Sekreteri olmak üzere, bizim yıllardır mağdur olduğumuzu bilip de bize ve avukatımıza bir randevu vermek nezaketini neden göstermemişlerdir?

Marifet Kırmızı halıda yürümek, TV lerde boy göstermek değildir.
Marifet ve en basit tabirle erdemli siyaset; kırmızı halıya emek verenlerle yüzleşebilmek ve emeklerinin karşılığını ödeyebilmektir. Bu aşamada sorunu kimin yarattığı değil, sorunu nasıl çözmek gerekir diyen siyasetçilere, duyarlı ve vicdanlı yöneticilere ihtiyaç bulunulmaktadır.

Dileriz haklı isyanımız ve başlattığımız hak mücadelesine kulak verecek birileri hala vardır.







Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER SANAT Haberleri

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
HABER ARA
HABER ARŞİVİ
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
SON YORUMLANANLAR
YUKARI YUKARI