Liyakat!
İş ehline, işi bilene verelim diyoruz ya...
Sadece diyoruz.
Bu ülkeyi kim yönetiyor?
Elbet siyasetçiler.
Peki hangimiz siyasetçilerden memnunuz...
Toplumu yönetecek kişilerden, tabandan-tavana kaç kişi siyaseti, yönetimi biliyor.
Partilerin içinde liyakat dediğimiz, işi bilenleri seçen bir yapı var mı?
Bu aralar Belediye Başkan aday adayları ortaya çıkıyor...
Kriter var mı?
Meclis üyesi adayları var, kriter var mı?
Siyasette kriterler...
1 paran olacak,
2 çevren olacak,
3 biat etmeyi bilecek,
4 yap deneni yapacak, git denilen yere gidecek,
5 ceketinin önünü iliklemeyi bilecek,
6 sisteme ayar vermeyecek, sisteme uyucak,
7 nasıl oy alırım üzerine çalışacak, nasıl hizmet ederimi unutacak.
Elbet siyasette kaliteli isimler yok değil.
Onlardan bazıları zaten zekaları ve siyaset manevraları ile tepedeler.
Siyasette kararı ise tepedekiler verirler, eziyeti ise tabandakiler çektirirler.
Bu ülkede hayata geçiremediğimiz liyakat düzenini acilen siyasette hayata geçirmeliyiz.
Siyasete kalite ve liyakat getirmeliyiz.
Bu ülkenin geleceği siyasetçilerde ise o zaman siyasete kalite, siyasete bilinç, siyasete liyakat getirelim, her önüne gelenin partilere girmesine izin vermeyelim.
Yoksa karşımıza kavga eden Belediye başkanları,
Otorup-kalkmayı bilmeyen yöneticiler,
Maaşını halktan aldığını unutan siyasetçiler,
İstifası istenen seçilmişler,
O'nu beğenmedim değiştirin denilen atanmışlar çıkar.
Eğer siyasette liyakati getirmezsek, işi bilenler siyasetten uzaklaşacak...
Menfaatçi düşünceler partilere parazit gibi yapışacak.
Sonra da millet, bu ülkeden lider çıkmıyor" diye hayıflanacak.
Unutma!
Lider çıkartmıyorsan sistem çıkart, bu ülkenin geleceğine umut kat.
Hayata Seyirci kalmamanız dileğiyle.