1xbet betist supertotobet
Bugun...



Ali Babacan: “Türkiye’yi kapatıp küçülterek yönetmek istiyorlar”

DEVA PARTİSİ Genel Başkanı Ali Babacan, KARAR TV canlı yayınında Ahmet Taşgetiren, Elif Çakır ve Yıldıray Oğur’un sorularını yanıtladı, gündeme dair görüşlerini paylaştı.

facebook-paylas
Güncelleme: 27-05-2020 12:26:54 Tarih: 21-05-2020 14:58

Ali Babacan: “Türkiye’yi kapatıp küçülterek yönetmek istiyorlar”

Ali Babacan'ın konuşmasından bazı satırbaşları şöyle:

Türkiyenin orta vadeli bir programa ihtiyacı var, hükümet ise günü kurtarmak derdinde.”

Türkiye çok zayıf bir finansal ve ekonomik bünyeyle bu krize yakalandı. Merkez Bankasının bir zamanlar 136 milyar dolar olan rezervi 85-90 milyar dolara zaten inmişti, net rezerv ise 25-30 milyar dolara inmişti. Hatta bazı hesap metotlarıyla baktığımızda, Koronavirüs salgını öncesinde rezervin eksi olduğu görülüyordu. Tarihi yüksek genç işsizlik oranını biz yüzde 27 olarak bu kriz öncesinde gördük. Dolayısıyla Türkiyenin durumu gerçekten kolay değil. Ama aşılmayacak da hiçbir kriz yok, biz en kötü krizleri yönettik. Ve Türkiye en kötü krizlerden en az hasarla çıktı.

2001 krizi biliyorsunuz çok kötü bir krizdi. Ben Bakan olduğum gün Hazine yüzde 66 faizle borçlanıyordu, enflasyon yüzde 29du. Yüzde 29luk enflasyonu biz iki yılda tek haneye indirdik ve paradan 6 sıfırı attık, iki yılda yaptık bunu. 34 yılın iki haneli, üç haneli enflasyonunu iki yılda tek haneye indirdik. Çözülemeyecek hiçbir sorun yok, hepsi çözülür, yeter ki akılcı işler yapılsın, bilim ön planda olsun ve Türkiye için doğrular yapılsın.

Şimdi bu son haftalarda Türkiye döviz açısından çok sıkışmış durumda. Bir yandan Merkez Bankası sürekli para basıyor ve bütçe açığını ancak öyle karşılıyor. Ama para bastıkça, bunun karşılığında döviz yoksa paranın değeri düşüyor; bunu gördük, yaşadık. Değerinin çok çok düştüğü bir Türk Lirası var şu anda karşımızda.

Peki, ne yapıldı bugüne kadar derseniz? Sermaye hareketleriyle ilgili, döviz transferleriyle ilgili ve uluslararası finans kuruluşlarının Türkiye ile olan işlemleriyle ilgili ciddi kısıtlamalar getirildi. Aslında Türkiyenin finans piyasası kademe kademe kademe dışarıya kapatıldı. Özetle sermaye hareketini sınırlıyorsunuz, bu ne yapıyor? Türkiyeden döviz çıkışını bir miktar frenliyor. Ama döviz çıkışını frenleyen bir ülkenin yarın dünyadan dövizi nasıl sağlayacağıyla ilgili büyük bir soru işareti oluşuyor.

Eğer Türkiyeye para getiren insanlar ben bugün paramı geri alabilecek miyim acaba diye sormaya başlarsa, şüpheler uyanmaya başlarsa, Türkiye uzunca bir süre uluslararası sermaye çekemeyebilir.

Mevcut yabancı sermayeyi, içerideki parayı tutarsınız, sınırlarsınız, ama ileride sermaye gerektiğinde, finansman gerektiğinde o kaynaklar Türkiyeye nasıl bakacak? Bunlar çok önemli konular. Güveni zedelediğiniz zaman onun geri oluşması yıllar alır. Hükümetin bunlara çok dikkat etmesi lazım. Günü kurtarmak için yapılan işlerin uzun vadede Türkiyenin kredibilitesini, Türkiyenin güvenirliliğini zedelememesi lazım. Ama şu anda o kaygının olduğunu ben görmüyorum maalesef. Bugün paçayı kurtaralım, şu kuru bir yerlerde tutalım da gerisini sonra düşünürüz gibi bir yaklaşım var ve bu doğru bir yaklaşım değil.

Üstelik ister adı swap anlaşması olsun, isterseniz uluslararası finans kuruluşlarından bir kredi sağlayın, döviz kaynağı ne olursa olsun Türkiyenin bu krizden çıkışta ne yapacağıyla alakalı, çıkış senaryosunu içeren bir orta vadeli programın acilen ortaya konulması lazım.

Eğer bir orta vadeli program acilen ortaya konmazsa, ister gelen döviz rakamı 5 milyar olsun, ister 10 olsun, ister 20 olsun bunun etkisi sınırlıdır. Hazıra dağ dayanmaz. Elden gelen öğün olmaz, o da vaktinde bulunmaz; bunlar hep bizim önemli atasözlerimiz. Her yerde geçerlidir.

Türkiyenin öncelikle kendisine çekidüzen vermesi lazım. Öncelikle düzgün bir ekonomik programı ortaya koyması lazım, kurumlarının güvenini inşa etmesi lazım. Bugün Merkez Bankamız başta olmak üzere bağımsız kurumların birçoğu maalesef önemli ölçüde kredibilitesini yitirdi. Günlük iç siyaset neyi gerektiriyorsa, bağımsız kurumlar talimat üzerine teknik olarak doğru olup olmadığına bakamadan gereğini yapmak zorunda kalıyorlar. Kurumlarımızın güvenirliliği de maalesef çok çok aşınmış durumda. 

Türkiyeyi kapatarak yönetemezsiniz”

Türkiyenin petrolü yok, doğal gazı yok, Türkiyenin büyümesi, ulaşması gereken refah seviyesi için Türkiyenin elinde şu anda hazır bir finansman yok. Bu finansman yabancı sermaye olarak dünyadan gelecek. Ancak ister BDDK olsun, ister diğer kuruluşlar olsun son dönemde aldıkları kararların tamamı Türkiyeyi dışarı kapatan kararlar.

Bu kararlar niye alınıyor? Döviz çıkmasın dışarı diye alınıyor. Peki, Türkiyedeki dövizi gelip çıkaramayan birisi yarın ihtiyaç olduğunda Türkiyeye niye döviz getirsin, niye parasını riske atsın; bunları düşünmek lazım.

Türkiye ancak dışa açık bir ekonomi olduğu sürece büyüyecektir. Türkiyeyi içine kapatmak Türkiyeyi küçültür, fakirleştirir, bunun altını çize çize defalarca söyledim, iki aydır da sürekli söylüyorum.

Türkiyeyi kapatarak yönetemezsiniz. Türkiyedeki özgürlükleri sınırlarsanız, Türkiyedeki düşünce hayatını sınırlarsınız, Türkiyedeki bilimi sınırlarsınız, ilim adamlarını sınırlarsınız, Türkiye bilim üretemez, ilim üretemez, yeni fikir üretemez, orayı kısırlaştırırsınız. Finansal olarak, ekonomik olarak, ihracat-ithalat olarak Türkiyeyi kapatırsanız, bu sefer Türkiyenin ekonomisini kısırlaştırırsınız, küçültürsünüz, daraltırsınız.

Şu olabilir tabii: Hükümet çıkıp ilan edebilir; biz yalnız ve fakir bir ülke olmak istiyoruz. Dünyada bize bizden başka dost yok, herkes düşman. Düşünün ki, 200 daireli bir sitede oturuyorsunuz ve 199 tane düşmanım var diye ailenizin içinde anlatıyorsunuz. Çocuklar bakın, tüm site bize düşman, 199 tane aile bize düşman, bütün daireler bize düşman, biz bize yeteriz. Böyle bir ailenin psikolojisini düşünün. Şu anda Türkiyede oluşturulmaya çalışılan psikoloji budur. 200 ülkelik bir dünyada yalnızlaşan, herkesi düşman ilan eden, kimseyle konuşamayan, ihtiyacı olduğunda kimseden gerekli desteği bulamayan bir ülke haline geldik, bu yazıktır, günahtır, bunun sonu fakirleşmektir.”







Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER GÜNDEM Haberleri

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
HABER ARA
HABER ARŞİVİ
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
SON YORUMLANANLAR
YUKARI YUKARI