Bugun...


Murat SEYİRCİ

facebook-paylas
En lider kim?
Tarih: 21-06-2018 09:17:00 Güncelleme: 14-07-2018 16:31:00


Seçimde geri sayım başladı, seçmenler hangi partiye oy vereceğinden ziyade hangi lidere oy vereceğini tartışıyor.


Cumhurbaşkanlığı seçimi nedeniyle seçmenler partiden ziyade liderini arıyor. Vatandaş liderlerini ararken, Youtube’ta ‘12 öfkeli genç’ isimli seri videoda tamamen lider üzerine kurgulanmış bir tartışma yaşanıyor. Şu ana kadar 5 bölümü yayınlanan ve 12 farklı karakterde gencin, ‘tamam mı, devam mı?’ sorusunun cevabını aradığı filmde, güçlü lider tanımı
ön plana çıkıyor.


Cumhurbaşkanı adaylarını her ortamda pür dikkat takip ediyorum.
Cümleleri nasıl kuruyor,
Ses tonunu nasıl ayarlıyor,
Cümle bitişlerinde Türkçe’yi yazıldığı gibi mi okuyor,
Ne kadar inandırıcı oluyor,
Ciddi olduğu kadar lafı gediğine ne kadar koyuyor...
A’dan Z’ye hepsini inceliyorum.
Öncelikle Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun kürsü hâkimiyeti ve konuşma diline bakarsak...
Televizyondan ve canlı olarak dinleme fırsatı bulduğum Karamollaoğlu bu seçimin parlayan isimlerinden biri. Basın toplantısında kürsü konuşması ve hâkimiyeti gayet iyi.
Ancak mitinglerde ki konuşma etkisi neredeyse %50 düşüyor. Bunun nedeni yüksek ses ile hitap etme yaşının geçmiş olması.
Karamollaoğlu’nun mitinglerde kurduğu cümleler ise tatminden uzak, basın toplantısında ise tatmine yakın.
Karamollaoğlu’nun cümle kurarken yapacağız, gideceğiz türündeki kelimeleri yazıldığı gibi konuşması ise diksiyon eğitimi almadığını gösteriyor.
Canlı soru sorma fırsatı bulduğum ve sorulara verdiği cevapları irdelediğim Karamollaoğlu, sonuca nasıl ulaşacağını anlatan cevaptan ziyade, klasik türde yapacağız şeklinde detaysız cevaplar veriyor. Bu da liderliğini sorgulatıyor.
Bana göre Karamollaoğlu’nun seçim vaatleri teoride pratik, uygulamada ise nasıl olacağı ile ilgili soru işaretleri ile dolu.
Kıyafeti ise yaşı ve partisinin çizgisine göre ideal.


İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in performansını değerlendirirsek...
Mitinglerinde düzeltemediği bir sorunu ses düzeyi.
Bazen bağırmaktan o kadar detone oluyor ki, ses tonu karga sesini andırır bir ton alıyor.


Akşener bu durumu, ‘paramız bu kadarlık ses sistemi almaya yetiyor, bu nedenle çok bağırıyorum’ şeklinde mazerete bağlasa da, Akşener’e bu kadar bağırma ve kötü ses tonu
yakışmıyor.


Akşener’in de pek çok lider gibi Türkçe’yi yazıldığı gibi okuma sorunu var.
Yapacağız yazılır, yapıcağız okunur.
Gideceğiz yazılır, gidiceğiz okunur.
Bir parti liderinin diksiyon dersi alması bu kadar mı zor’ diye sormadan edemiyorum.
Espri konusunda kürsüde diğer tüm adaylar içinde en kötüsü.
Ancak espri konusunda twitter’deki başarısı oldukça ileri seviyede.
Kıyafetleri ise en önemli artısı, dikkat çeken yanı diyebilirim.
Akşener’in canlı yayınlarda ki performansı ise bir soruya acele cevap verme sevdası yüzünden istenen doyuruculuktan uzak.


CHP’li ve parti lideri olmayan tek aday olan Muharrem İnce ise hazır cevaplılığı, espri yüklü konuşmaları ve heyecan dolu performansı ile dikkat çeken özelliklere sahip.
Seçimin en kıpır kıpır adayı.
Ancak fazla hareketli, fazla enerjik. Liderlikten ziyade ‘haşarı çocuk’ modunda.

Esprili olmak güzel de, devlet işi bu kadar şovmenliği taşımıyor.
Bu durum İnce’nin liderliğini sorgulatıyor, devlet adamlığından ziyade iyi bir milletvekili olur imajını ortaya koyuyor.
Kürsü hâkimiyeti ve konuşma akışı kelime kalitesi açısından doyurucu.
Ancak o’da cümle kurgularında aynı hatayı yapıyor, Türkçe’yi yazıldığı gibi okuyor.
Ses tonunu ise bana göre Erdoğan’dan bile iyi kullanan bir isim.
Rahatsız etmiyor, ses tonu itici gelmiyor.
Kıyafeti isi tam mizacına uygun, dinamik gözüküyor.
Canlı yayın performansı ise konuşma hızını iyi ayarlaması nedeniyle gayet iyi.
Tek sorun projeleri hayata geçirecek kaynağı sadece tasarruf edeceğim’ diyerek geçiştirmesi ve
yapılan projeleri iptal etme hevesi ile hareket etmesi.
Bu da liderliğini ciddi şekilde sorgulatıyor, devlette devamlılık gerçeğinden uzaklaştırıyor.


AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderlik detaylarına gelirsek...
Kürsü hakimiyeti tartışılmaz.
Hazır cevap bir lider değil ama gündem oluşturan açıklamalar yaparak kozları elinde tutan bir adam.
Erdoğan’ın okuduğu metinlerdeki doyurucu benzetmeleri ve duygusal anlamda şiir çeşitliliği ise kürsüdeki artıları.
Liderlerin içinde bir tek Erdoğan, o’da her cümlede olmamak kaydı ile Türkçe’yi yazıldığı gibi okumuyor. Dönem dönem konuşmalarında bu diksiyon kuralına dikkat ediyor ancak arada bir aklından çıkarıyor.


Erdoğan’ın kıyafetleri yaşı, bulunduğu makamı ve karakteristik duruşuna göre gayet iyi.
Canlı yayınlarda ki tane tane ve belirli bir hızda konuşma akışı ise kendinden emin, acelesiz, kararlı bir lider görüntüsü sağlıyor.
Erdoğan genelde ciddi bir yüz hali ile devlet işi laubali davranışlar ile yönetilmez imasını veriyor.
Vaatlerinin inandırıcılığı ise ‘Fetö konusunda kandırıldık’ diyecek kadar samimi davranması nedeniyle kendi seçmeninde kabul görüyor.


Seçmenin kararı ne olur 24 Haziran’da göreceğiz.
Toplum heyecanlı bir karakter yerine liderliğe önem veriyor.
Kimse parti içi demokrasiye falan bakmıyor.
Liderin ağzından çıkan söze, etkileme sanatını nasıl kullandığına, ülkeyi yönetecek poz verip vermediğine bakıyor.
Vatandaş macera değil, güçlü lider, güçlü karakter arıyor.


Hayata Seyirci kalmamanız dileğiyle.





FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
HABER ARA
HABER ARŞİVİ
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
YUKARI