Bugun...


Özlem İNDERESİ

facebook-paylas
Oyum Açık Artırmada: Başlayalım mı?
Tarih: 10-07-2025 10:01:00 Güncelleme: 10-07-2025 10:01:00


Bir oy, bin umut, sıfır güven… Buyurun pazarlığa!

Sahibinden satılık bir oy:
Az yıpranmış, çok umutlanmış, her denemede biraz daha buruşmuş ama hâlâ çalışıyor.
Kutusunda, orijinal vicdanıyla duruyor.
Başlangıç fiyatı: Bir damla güven ve mümkünse biraz utanma duygusu.

Buyurun, başlayalım mı?
Evet siz… en önde duran, mikrofonu kaptığı gibi “şöyle yapacağız, böyle düzelteceğiz” diyen beyefendi…
Siz kaç veriyorsunuz?
Yine umut mu?
Yine “yarınlar güzel olacak” mı?
Ah canım… Yarınlarınız hep parlıyor, bize yine bugünün gölgesi düşüyor.

Peki diğer beyefendi?
Ne vaat ediyorsunuz?
“Birlikte başaracağız”
Ne güzel… Biz yıllardır tek başımıza batıyoruz, siz hâlâ “birlikte” diyorsunuz.
Biriniz çıkıp da, “biz sizi hep kandırdık, özür dileriz” dese…
Yok, tabii ki demez.

Her gün biraz daha komik oluyor bu açık artırma.
Kürsüde onlar bağırıyor, biz de içimizden artırıyoruz.
Onlar bize umut satıyor, biz onlara hayatımızı veriyoruz.
Sonra?
Sonrası yine bildiğin:
Yükselen faturalar, düşen hayaller, bir de “siz yanlış anladınız” diyenler.
Evet, biz hep yanlış anlıyoruz zaten, siz hep doğru yapıyorsunuz.

Bak mesela…
Bir bakıyoruz, belediye başkanları birer birer gözaltına alınıyor; diğeri çıkıp zafer işareti yapıyor, öbürü ceketini düzeltiyor. Seçen umutla seçerken; seçilen sadece cebini düşünüyor.
Sandıkta başlayan umut vaadi oyununuzu, kelepçeyle mi bitiriyorsunuz beyefendiler?
Hani birbirinizi tutuklayıp tutuklayıp bize hâlâ umut satabiliyorsunuz ya…
Vallahi helal olsun.

Çünkü bu kadar numarayı sahneleyen bir tiyatroda bile seyirci en azından alkışlamayı bırakır.
Ama biz yine sandığa gidip oyumuzu bırakıyoruz, siz yine birbirinizi götürüyorsunuz.

Siz oynayın… biz bakarız.
Oyun sizin, oy bizim.

Oyumu en yüksekten bağırana değil, en az yalan söyleyene vermek isterdim.
Ama piyasada öyle biri kalmadı sanırım.
Satıcılar hep aynı, mal değişmiyor; sadece ambalaj yenileniyor.
Her seferinde “bu kez farklı” deyip alıyoruz, eve gelip açınca yine eski model çıkıyor:
Paslı, gürültülü, bozuk.

Ama siz yine de teklifinizi yapın.
Ben hâlâ açık artırmadayım.
Oyum hâlâ temiz, umudum hâlâ bir köşede canlı.

Yalnız uyarayım:
İade yok.
Fatura kesilmiyor.
Yalancı çıkarsanız, biz yine gönülsüz gönülsüz veriyoruz ama gün geliyor oyunuz da, oyununuz da elinizde kalıyor.

Çünkü artık biz, sizden daha çok öğrendik pazarlık yapmayı.
Ve inanın, her geçen gün daha çok sessizleşiyoruz.
O yüzden diyorum ki:
Oyum açık artırmada, başlayalım mı?
Yalancılar çekilsin, sesine güvenen gelsin.
Varsa hâlâ dürüst biri… hadi!
Çıksın ortaya.
Çıkmazsa… bilin ki bu oylarınız da bir gün gözaltına alınacak.

SATILIK: Bir adet oy.
Az kullanılmış, içi umut dolu, vicdan dahil.
Şartlar: Güvenilir alıcı, yalan söylemeyen ağız, biraz da utanma duygusu.

Not: Teklifler kapalı zarf usulü alınır, güvenini ispat edemeyenler hiç zahmet etmesin.
Yanında bir çift kelepçe, bir tutanak ve bolca seyirci bakışı da hediye edilir.

Mutlu ve umutlu günler dilerim...





FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
HABER ARA
HABER ARŞİVİ
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
YUKARI