Anlaşılan o ki iktidar bile muhalefette kalsa, bilindik klişe alışkanlıklardan vazgeçemiyorlar.

Bir süre önce Ak Parti Kepez İlçe Başkanı Bahattin Bayraktar basın toplantısı düzenlemişti.
Toplantının konusunu tahmin etmek zor değildi.

Elbet konu, mevcut Antalya Büyükşehir Belediyesi’ni ve hizmetlerini eleştirmek, Başkan Muhittin Böcek’e hesap sormaktı.

Buraya kadar herşey normal. Hatta Kepez ilçe teşkilatının sorulan hesapları sadece Kepez ve Kepezliye indirgeyerek, özellikle İl Başkanlığının alanında olan konulara girmeyerek hassasiyet göstermesi de son derece isabetli.

Benim rahatsız olduğum konu ise geçmiş dönemde iktidarda olmalarına rağmen yaptıkları eksik sözleşmeyi, şimdiki yönetime yıkmaları.

Konuyu özetlemek gerekirse...
Ak Parti Kepez'in sorduğu hesap, hala devam eden raylı sistem projesinin tamamlanmamış olması ve belediyenin her geçen gün taşıma gerçekleşmediği için gelir kaybına, yani zarara uğraması.

Bir diğer mağduriyet ise vatandaşın da bitmeyen proje nedeniyle ulaşımdan faydalanamaması.

Şu ana kadar raylı sistem projesinin neden bitmediği önemli bir soru.
Daha önemlisi ise bitmeyen projede suçun kimde olduğu.

Toplantıda sordum ama cevap alamadım. Zamanımda bitmeyen proje nedeniyle yapılan yapım sözleşmesinde tanzim hükmü var mı (?)" dedim.

Çünkü sözleşmeyi yapan dönemin Ak Partili Belediye Başkanı Menderes Türel.
Türel sözleşmeye, "zamanında bitmediği taktirde belinizi doğrultamayacak cezaya maruz kalırsınız" maddesini eklemişmiydi?

Böyle bir madde olsa, firma acaba projeyi geciktirebilir miydi?
Sadece gecikme tazminatı değil, hesaplara göre belediyenin kaybedeceği taşıma geliri de firmadan alınır maddesi akıllara gelmişmiydi.

Yoksa yüklenici firma, "atarım projenin bedelini bankaya, sadece faiz geliriyle bile projeyi kafama göre uzatırda uzatır, sonra bitiririm, tazminat çıksa bile faizin bir kısmıyla öder geçerim" diyecek bir esnekliği mi elde etti.

Öyle yapıyor demiyorum. Ama böyle bir niyetle mi proje hala bitmiyor, "bu düşünceyi hayata geçirebilecek açık sözleşmede var mı" demek istiyorum.
Sonuç olarak sözleşmeyi yapan kişi öyle bir sözleşme yapacak ki, ne firma geciktirmeye cüret edecek, ne de "geciktirirsem belimi doğrulturum" diyebilecek.

Adeta sözleşmeyle yükleniciyi kilitleyecek.
Sizden olan zamanında bunu yapmazsa, siz de çıkar bunu yapmayana hesap sormazsınız, muhalefet olsun diye mevcut başkana hesap sorarsınız...

Bu durum biraz, takip mesafesini korumayıp öndeki araca arkadan çarpan sürücünün hatasını görmeyip, öndeki araç sahibine "neden aniden durdur" diye bağırmasına benziyor.

Eşeği sağlam kazığa çıkacaksın, sonra oturup keyif yapacaksın.

Sonra suçu üstlenmek istemeyen, mazeret uydurma ihtiyacı hisseden... Yok zeminde kaya çıktı, pandemi bizi de vurdu, ama şu birim şöyle yaptı, malzeme gecikti, yan yattı, olmadı çamura battı feryatlarını uydurur, uyutur.

Unutmayın!
Siz şehir sevdılısıysanız, sözleşmeleri vatandaş ve kamu adına avantaj sağlayacak şekilde yapmalısınız.
"Ben bugün varım belki de yarın yokum, benden sonra gelen özel bir gayret göstermeden bile proje bitebilmeli" anlayışı ile sözleşmeye imzalar atılmalı, şartlar katılaştırılmalı.

Parayı peşin ver, hizmeti taksit taksit al. Sonra da beklemede kal.

Sahi raylı sistem projesi neden hala bitmedi?
Başkan Muhittin Böcek, 22 Mayıs 2020'deki raylı sistem açıklamanızın üzerinden neredeyse 10 ay geçti.

Hani otogar bağlantısı bitiyordu?
Hani vatandaş Kepez’den Eğitim Araştırma Hastanesine geliyordu?

Umarım kimse Covid-19 denen illeti mazeret göstermez, eksikliğini gizlemez.

Hayata Seyirci kalmamamız dileğiyle.