Bu şehirde birşeyleri yazacaksan önce yaşayacaksın.
Yazmak için önce ıspatlacaksın.
Uzun bir aradan sonra Şarampol'ün son halini görmek için akşam turu yaptım.
Belediye başkanına seçim kaybettiren, uğruna milyonlar yatırılan Şarampol'ün geldiği son noktaya bir göz attım.
Şarampol projesini gereksiz ve başarısız gibi cümlelerle eleştirmek, yapılan hizmeti baltalamak demektir. Proje güzel, Şarampol artık daha renkli, Antalya adına, şehrin güzelliği adına kazanç.
Ancak...
Ben gördüklerimi yazayım, aklıma gelenin başıma geldiğini anlatayım.
Proje yapılırken dört endişem vardı.
Bunlardan ilki, cadde üstündeki işletmelerin düşünce olarak kalitesi yüksek projeye ne kadar uyum sağlayacağıydı.
Yani star markalar caddeye gelmedikçe 1 liracıyla, çorbacıyla, sabuncuyla caddenin marka imajını yükseltmek mümkün değil.
A marka firmalar şimdiden sarmaşık gibi sattıkları ürünler ile kaldırımlara yayılmaya başlamışlar, yürünecek kaldırımları daraltmışlar. Oysa ki kaldırımında sanat kokan işgaller hem esnafa, hem caddeye hareket getirir.
İkinci endişem proje bittikten sonra caddenin ne kadar aydınlık olacağı ve ne kadar ilgi alacağıydı.
Kimilerine göre kutsal Cumartesi denilen günde bile cadde gereken ilgiden uzak.
Çünkü cadde yeterince aydınlık değil ve çok fazla loş bir görüntü var. Renkli ışıklar, karanlık kalan alanlar hareket ve heyecan değil, insanı yoran bir hava yayıyor. İnsan bir an önce daha aydınlık olan kapalı yola gitmek istiyor. Cadde şu anki aydınlığını 2 kat daha artırmalı veya mekanlar bu aydınlığı sağlamalı.
Üçüncü endişem inşaat kalitesinin ne kadar dayanacağı, caddenin ne kadar süre yeniymiş gibi kalacağı ile ilgiliydi.
Işık yetersizliğinden ve kapalı mekanların çokluğunun etkisi bir yana proje insana yorgun geliyor. Şimdiden bazı ışıklar yanmıyor, bazıları yanıp sönüyor, taşlarda kırılmalar, kaplamalarda eskimeler gözle görülür şekilde başlamış.
Burayı Ulu İnşaat yaptı, yapandan inşaat ve işçilik kalitesi ile ilgili cevap beklemek hakkımız. Çünkü projeye çok para ayırıldı.
Dördüncü endişem ise yapılan bina giydirmelerinin güzelliğini ortadan kaldıracak balkonda çamaşır görüntüleri, çanak anten ve asılmış branda görüntüleri, bunun yanında tek tip tabela konusunda esnafın kararı delmesiydi.
Çamaşır konusunda kat edecek yolumuz çok.
Tabela konusunda ise proje şimdilik kendini büyük oranda koruyor. Ancak işletmelerin mırıldanmalarını duyuyor, bazılarının bu kuralı delme girişimi olduğunu dinliyorum.
Şarampol'de gördüklerim, tespitlerim bunlar.
Şehri güzelleştiren bu tür projelerde eksikler en az hissedilecek sekilde yapılmalı.
Bu tür projelerde caddeyi yapmak yetmez, aynı zamanda caddeyi yaşatmalı.
Demetimi sağlamalı, eksikleri kapatmalı, projeyi yapan üstlenici firmaya da her 6 ayda bir caddenin bakımı yatırılmalı.
Şarampol, Aksu'da ki milyarlık Expo alanı gibi kaderine terk edilmesin, ben yaptım esnaf kafasına göre davransın' denilmesin.
Şarampol hak ettiği hizmeti aldı, sırt dönülüp gidilmesin.
Hayata Seyirci kalmamanız dileğiyle.