Toplantının açılış konuşmasını yapan ATSO Başkanı Ali Bahar şunları söyledi.

"Sayın Divan,
Kıymetli Meclis Üyesi Arkadaşlarım,
İş Dünyamızın Değerli Temsilcileri,
Hepinizi saygı ve sevgi ile selamlıyor, Meclis Toplantımıza katılımınız için teşekkürlerimi sunuyorum.

Odamız 37.grup meslek komitesi başkanı Tahsin Fettahoğlu’na, 48.grup Meslek komitesi başkan yardımcısı Gülşen Hamursuz ve 49.grup meclis üyemiz Gülsün Gülay Yılmaz’a, yakınlarının vefatından dolayı başsağlığı ve sabırlar diliyorum.

Bu sabah saatlerinde, ANFAŞ yönetim kurulu başkanımız Sayın Ali Bıdı’nın torununun vefatını üzülerek öğrendim, kendisine başsağlığı ve sabır dileklerimi buradan da tekrar iletmek istiyorum.
12 Nisan’da Ramazan bayramı tatilinde, şehrimizde gerçekleşen teleferik kazasında hayatını kaybeden kardeşimize Allahtan rahmet, yakınlarına baş sağlığı, yaralanan vatandaşlarımıza da acil şifalar diliyorum.

10 yıl ve üzeri meclisimize hizmet veren arkadaşlarımı bir kere daha kutlayarak konuşmama başlamak istiyorum.

Nisan ayı öyle bir ay oldu ki, önce yardımlaşma ve dayanışmanın timsali Ramazan ayını tamamladık, iftar sofralarına iştirak ettik, biz soframızda ağırladık, bayramına kavuştuk. Ardından Ulusal Egemenliğimizin ve çocuklara armağan edilişinin 104. Yılını, 23 Nisan’da hep birlikte kutladık. Ve Odamızın 142.yılını tamamlamanın gururunu yaşıyoruz.

Bugün bu çatı altında 142 yıllık bir kurumun mensupları olarak toplandık. 1882 yılında 100 üye ile faaliyete başlayan odamız, bugün pek çok ulusal ve uluslararası organizasyona ev sahipliği yapan, bölge ve ülke ekonomisine yön veren, 65 bin üyeli bir çınar haline geldi.

50 yıllık kurumların, şirketlerin “tarihi” sayıldığı ülkemizde, 142 yıllık bir sivil toplum örgütü olmanın, böyle bir çınarın gölgesi altında toplanmanın gururu, bizim için tarif edilemez bir duygudur.
Bir yandan bu gururla, diğer yandan dev bir eko-sistemi temsil etmenin verdiği sorumlulukla ve tüm bunları çevreleyen bir gelecek vizyonu ile çalışmalarımıza devam edeceğiz.

Biz alelade bir STK değiliz. Birbirini seven, işini aşkla yapan, sadece kendini değil sektördeki diğer firmaların çıkarlarını da düşünen, Antalya’ya ve Türkiye’ye değer katmak için çalışan, yarını değil 20 yıl sonrasını planlayan, iş insanlarının temsil edildiği, siz değerli meclis ve komitelerimizle bütünleşmiş bir camiayız.

Bu düşünceler ile 142. yılımızı kutluyor, ATSO’ya ve üyelerimize nice başarılı yıllar diliyorum.

Değerli Meclis Üyeleri,
Yerel seçimleri geride bıraktık. Milletimiz demokratik tercihlerini her zamanki gibi sağduyu ile yaptı ve önümüzdeki dönemde hizmet edecek mahalli idarelerimizi belirledi. Sonucun, Antalya’ya, ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum.

Seçim öncesi süreçte, bu kürsüden defalarca dile getirdiğim gibi, proje köprüsü, barış elçisi, birlik ve beraberliğin teminatı olma sözümüzün arkasındayız.

Şimdiye kadar olduğu gibi, bundan sonra da belediyelerimizin hizmetlerini yakından izleyeceğiz. İş dünyamızın talep ve beklentilerini dile getireceğiz.  Antalya için öncelikle 2 milyon 700 bin hemşerimizin, sonra da şehrimizi ziyaret eden yerli ve yabancı turistlerin en iyi hizmeti alması için, mücadele edeceğiz.

Diğer taraftan Ankara’da iktidar ve muhalefet arasında son haftalarda oluşan siyasi iklimi büyük memnuniyetle izlediğimizi de belirtmek istiyorum. Öyle düşünüyorum ki; gerek bu salondakiler, gerek milletimiz yıllardır özlemle beklediği bu tabloyu görmekten dolayı son derece memnunuz.

Şimdi Sıra Seçim Sonrası Enflasyon İle Mücadelede…
Normalleşme beklediğimiz alanlardan biri de, ekonomidir. Seçim gecesi Sayın Cumhurbaşkanının, hemen arkasından Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı ve Sayın Hazine ve Maliye Bakanının ekonomimize dönük olarak dile getirdikleri düşüncelerinden ötürü memnuniyet duyduk.
Enflasyon ve hayat pahalılığı ile mücadelenin, Türkiye için bir gereklilik değil zaruriyet olduğuna inanıyoruz.  

Son zamanlarda şöyle şikayetler duyuyoruz: “Faiz yüzde 50’ye çıktı ama enflasyon düşmüyor”, “Faiz yüzde 50’ye çıktı ama yabancı sermaye gelmiyor”, “Faiz yüzde 50’ye çıktı ama değişen bir şey yok

Arkadaşlar, öncelikle şu tespiti yapalım:
En büyük sorunumuz nedir? Enflasyon!
Bu sorunu nasıl çözeriz? Sadece enflasyonu yaratan sebepleri ortadan kaldırarak çözebiliriz.

Enflasyona sebep olan neydi? 2021’in Eylül’ünde başlayan negatif reel faiz politikası idi. Dikkat edin, faiz indirimi demiyorum. Faizi enflasyonun altına çekmek ve buna ısrarla devam etmekten bahsediyorum. Bu yanlış tercihin ülkemize ve milletimize nelere mal olduğuna değinip vaktinizi almak istemiyorum.

Demek ki; bu sorundan çıkmanın yolu, enflasyonla eşdeğer fiyatlama ve politika faizine ulaşmaktır.
Hatırlayalım, ekonomi yönetimi, genel seçimlerden hemen sonra bir anda faizi artırmadı. Kademeli bir şekilde yüzde 50’ye geldik. Hatta biz de bunu defalarca dile getirdik. “Aman bir anda şok faiz artışları ile reel ekonomiyi durdurmayın, iş dünyasını zora sokmayın” dedik.

Yani iş dünyası da hükümet kanadı da, sorunun olası yan etkilerinden kaçınmak için zamana yayılan bir çözüm istedi. O yüzden, “Faiz yükseldi, neden enflasyon düşmüyor” maalesef diyemeyiz.

Sizler de çok iyi biliyorsunuz ki; enflasyonla mücadele ederken uygulanan para politikası araçlarının etkileri, gecikmeli olarak hissedilir. Bu sadece bizde değil, dünyanın her yerinde böyledir. Bakın mevcut faiz düzeyi daha birkaç aydır, beklenen enflasyon düzeyinin üzerine çıkmış durumdadır. Şirketler de, insanlar da yavaş yavaş TL varlıklara, geçmeye başladı. Yabancı yatırımcılar kademeli olarak TL repo, TL tahvil ve hisse senetlerine yatırıma dönüyorlar. Önümüzde iki-üç ay kaldı. Temmuz-Ağustos toplantılarımızda enflasyonun hızla düşmeye başladığını, hep birlikte göreceğiz. Daha önceki açıklamalarımda da dile getirdiğim gibi, enflasyonu yenmek için ihtiyacımız olan üç şey sabır, disiplin ve tüm tarafların yükü paylaştığı bir dezenflasyon sürecidir.

Sonbahar sonuna kadar enflasyonla mücadelede önemli bir yol kat etmiş olacağımızı düşünüyoruz. Gerek iş dünyamız gerekse vatandaşlarımız bu konuda üzerine düşen hassasiyeti göstermişlerdir, göstermeye de devam edeceklerdir.

Cumhurbaşkanı Yardımcımız Sayın Cevdet Yılmaz’ın önceki gün yaptığı “Kamuda Tasarruf Yasasına” yönelik açıklamaları, devletimizin enflasyon konusunu ne derece de önemsediğini fazlasıyla, göstermektedir.

Para ve maliye politikalarının asla tek başına yeterli olmadığını ve mutlaka yapısal reformlar ile desteklenmesi gerektiğini çok defa dile getirdik.

Kamuda tasarruf ile birlikte verimliliğin artırılmasına yönelik çalışmalarında, kısa sürede tamamlanması ve bir an önce uygulamaya koyulması büyük önem arz etmektedir. Ancak tek başına kamu harcamalarının azaltılması yeterli olmayacaktır, bunun yanı sıra doğru kaynağın doğru alanlara sevk edilmesi de yerinde bir karar olacaktır. Çünkü tasarruf yalnızca kaynağı azaltmakla değil, verimin de artırılması ile anlam kazanacaktır.

Şimdi görüyoruz ki, bu sabrımızın meyvelerini yakın vadede almaya başlayacağımız, istikrarın ve ülkemizin tüm dinamiklerinin uyum içinde çalıştığı bir döneme doğru ilerliyoruz. Bu kararlılık ve azimle 2024 yılını, beklentilerin de üzerinde iyi bir noktada tamamlayacağımıza inancımız tamdır.

Türkiye’nin önünde seçimsiz 4 yıl var. Bu süre geciktiğimiz pek çok konuda atılım yapmak için yeterli bir süredir. 10 yıl önce muadilimiz olan ülkelerle aramızdaki fark giderek açılıyor.  Bu farkı kapatmak için hükümetimizden;

Eğitimin kalitesinden, özel okul fiyatlarına,
Demokratikleşmeden, anayasal haklara,
Vize sorunundan, Avrupa Birliği ile ilişkilere,
Enflasyondan cari dengeye,
Hayat pahalılığından, sosyal yardımlara,
Adalet sisteminden, kurumların bağımsızlığına,
Vergi sisteminden, mesleki eğitime kadar pek çok alanda bir reform süreci başlatmasını, dile getirdik, düşüncelerimizi paylaştık, gereğini bekliyoruz.
İş dünyası olarak bu alanlarda bizi ileriye taşıyacak her adımın destekçisi olacağız.

Şimdi gelelim, bizim size şu an dağıttığımız kitaplarda göreceğiniz, 2016 yılında başlattığımız konunun bugün gündemde olmasından memnuniyet duyuyoruz.
Ama bakın biz mücadeleye nasıl başlamışız…

Değerli Arkadaşlar
Biliyorsunuz Antalya, Türkiye’nin en hızlı büyüyen illeri arasında ilk sıralarda geliyor. Özellikle ekonomimizin tüketimle değil de üretimle büyüdüğü yıllarda ilimizin performansı daha da artıyor. Biz bu yıl Antalya’nın en hızlı büyüyen il olmasını bekliyoruz.

Yılın ilk çeyreğinde ülke genelinde iç talepte belirgin bir yavaşlama yok. Kredi kartı harcamaları, perakende satışlar ve tüketici güven endeksi, tüketimin hala canlı olduğunu gösteriyor. Ancak Mayıs ayından itibaren, talepteki yavaşlamanın kendisini net bir biçimde hissettirmesini ve yılın ikinci yarısında ihracat ithalat performansının, ihracat lehine açılmasını bekliyoruz. 2022 ve 2023 Türkiye’nin yüksek iç taleple büyüdüğü yıllar oldu. 2024 ise net ihracatın büyümeye ciddi katkı verdiği bir yıl olacaktır. Net ihracatın büyümeye katkısındaki en önemli kalem ise, bu yıl artmasını beklediğimiz turizm gelirleridir.

Antalya geçen yıl, 16 milyonu aşan yabancı ziyaretçi sayısı ile dünyanın en fazla ziyaretçi alan dördüncü şehri olmuştu. Bu yıl bunu daha da yukarı taşıyacağız.
Elbette bunu sadece turizm sektörü ile yapmayacağız. Biz sadece turizmde değil, tarımda, ticarette, sanayi de ve son olarak teknoloji alanında da güçlenen bir iliz. Bunu desteklemek amacıyla 23 Mayıs’ta çok önemli bir etkinlik gerçekleştiriyoruz.

ATSO olarak yine bir ilke imza atıyoruz. 49 meslek komitemizin de yararına olacak, bölge içi ticaretin geliştirilmesine büyük katkı sağlayacak, yapay zeka destekli bir B2B Networking etkinliği düzenliyoruz.
Odamızda gerçekleştireceğimiz bu etkinlikte, her bir üyemiz, yapay zeka tarafından, kendi iş potansiyeline uygun 10 firma ile eşleşecek ve bu firmalarla iş görüşmeleri yapacaktır.
Burada asıl hedefimiz, katma değerli ürün sayısının artırılması, ihracatta kentimizin rekabet avantajının korunması ve ileri teknoloji ürünlerinin hızla bölgemizde yaygınlaşmasını sağlamaktır.

Teknolojileri konuşan, gıpta eden değil, bizzat teknolojiyi üyelerine sunan bir Oda olmak, birinci önceliğimizdir. Sizleri ve tüm üyelerimizi 23 Mayıs’ta bu etkinliğimize bekliyoruz.

Son meclis toplantımızdan bugüne, anlamlı günlerle başladığımız Nisan ayını, yoğun bir gündemle tamamladık.

Bu ay içerisinde;
-    Kayıt dışı ve merdiven altı işletmeler ile mücadele için kurduğumuz komisyon, çalışmalarına başladı. Komisyon üyelerimiz ve 37. Grup Meclis Üyemiz Selçuk Salih Yılmaz, Sayın Valimizi ziyaret ederek, kayıt dışı konusunda, belediyelerin münferit uygulamalarına son verecek çalışmaları, hukukçularımız aracılığıyla başlatılacağını ve bu konuda destek beklediğimizi, kendilerine iletti.

Bizler de meclisimizle, komitelerimizle, üyelerimizle, bu mücadelede duyarlı olmalı, devletimizle birlikte hareket etmeli ve tespitlerimizi kendileriyle mutlaka paylaşmalıyız.
Sayın valimizi ziyaret ettiğimizde kayıt dışı ile mücadelede bugüne kadar görülmemiş biçimde, evlerin içine savcılık marifetiyle girmek suretiyle, ne denli mücadele edildiğinin tanığıyız. Kendilerine bu konuda müteşekkiriz.

-    Coğrafi işaret konusunda, Antalya’nın ilçeler dahil halihazırda 16 üründe tescili bulunmaktadır. Bu sayı birçok kent ile kıyaslandığında oldukça düşük kalmaktadır. Odamız adına tescil edilen ürün sayısı beştir. Kısa sürede hazırlıklarımızı tamamlayarak Hibeş ve Arap Kadayıfı için başvurumuzu yapmış bulunuyoruz. Bu ilave 10 ürün içinde çalışmalarımız başladı.

Coğrafi işaret konusuna çok önem veriyoruz. Bu kapsamda, YÜCİTA Başkanı Prof. Dr. Yavuz Tekelioğlu ve “Antalya Yöresel Ürünler Envanteri” çalışmasını yürüttüğümüz Boran Eser Kavaz ile 29 Haziranda “Coğrafi İşaretler Sempozyumu” gerçekleştireceğiz.

Hepinizi sempozyuma davet ediyorum.
-    Restoran / Havuz konusu
-    Sicil tadilatımız hızla devam ediyor. Sicili 1.kata taşıyoruz.
-    1. katta bulunan İNOVATSO’nun da kapanmayacağını, hatta Uydu Kuluçka Merkezimiz ile devam edeceğini de, özellikle belirtmek istiyorum. Bu yenilikçi çalışmamız ile mevcut inovasyon merkezimizi yok eden değil, daha ileriye taşıyan bir proje hazırladık. Üretim ekonomisine katkı sağlamak, yüksek katma değerli ürünler üreten firma sayısını artırmak için var olanın niteliğini artırmaya yönelik olarak “İnovatso Uydu Kuluçka Merkezi’mizi” yakın zamanda hayata geçiriyoruz.
-    Proje destek ofisimizi açacağımızın sözünü vermiştik, ofis yeri olarak düşündüğümüz alanı hazırladık. Destek ofisi için personel ve ekipmanı, adına yakışır şekilde devlet desteği ile alıyoruz.
-    Biliyorsunuz, Antalya İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Antalya Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü arasında birçok meslek lisesini kapsayacak şekilde “Mesleki Eğitim Koçluk/Mentorlük İşbirliği Protokolü”nü ocak ayında imzaladık. Gerçekten buna çok önem veriyoruz.

21. Grup Meslek Komitemizin talepleri doğrultusunda; Antalya Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü ve Atatürk Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürlüğü işbirliğinde pilot okul projesini ise, şubat ayında imzalayarak hayata geçirdik. 2 grup halinde mentörlük eğitimlerini tamamladık ve 39’u meslek komitesi üyemiz, 15’i çalışanlarımızdan oluşan 54 kişiyi sertifikalandırdık.

Bu projemizde bizlere destek olan, 12. Grup, 13 Grup, 15.Grup, 16.Grup, 20.Grup, 21.Grup, 22.Grup, 23.Grup, 24.Grup, 29.Grup, 30.Grup, 36.Grup 37.Grup ve 45.Grup meslek komitesi üyelerimiz, gönüllülük esasına göre çalışmalara katkı sağlamıştır. Kendilerine projede yer alacak olmaları nedeni ile hepinizin huzurunda teşekkür ederim.

-    Bir başka projemiz ise "Sanayide Kadın Eli Projesi"
TOBB Kadın Girişimciler Kurulu, Antalya Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü Eğitim Merkezi, ATSO AKADEMİ, ATSO MESEM işbirliğinde, Antalya İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Antalya Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü destekleri ile 8 Mayıs -2 Haziran 2024 tarihleri arasında “Uluslararası geçerliliğe sahip Mesleki Yeterlilik Belgeli ve Kadın İstihdamı Garantili Simülasyonlu Çelik Kaynakçılığı Kursu”nu açıyoruz. 15 kadının katılım sağlayacağı, 106 saatlik Simülasyonlu Çelik Kaynakçılık Mesleki Eğitim kursuna, şu ana kadar 80 kadın başvuruda bulunmuştur. Kursun tekrarını ve adedini arttırmak, yeni başlıklarda kurslar açmak için çalışmalarımıza başladık.

Sözlerime burada son verirken, sizleri saygı ve sevgi ile selamlıyorum. Toplantımızın hayırlara vesile olmasını ve işlerinizin bereketli olmasını diliyorum."